"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : MİLAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... oğlu 1961 doğumlu ...'un mirasçılarından olduğunu, murisine ait Osmanlı tapu kaydının kapsamı alanında bulunan yerin 2 ada 134 parsel sayılı taşınmaz olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazda davacının miras payının bulunduğunu belirterek, davacının miras payı oranında tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş 12/07/2016 tarihli duruşmada; dava konusu ettikleri taşınmazın 2 ada 136 parsel sayılı taşınmaz olduğunu bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/02/2019 tarihli ve 2016/179 E. 2019/677 K. sayılı kararıyla; dava konusu yapılan Muğla ili Milas İlçesi Burgaz Mahallesinde bulunan 2 ada 136 parsel sayılı taşınmazın ifrazen oluştuğu, geldisinin 2 ada 24 parsel olduğu, 08/06/1975 tarihinde askıya çıkarıldığı ve 20/01/1992 tarihinde kesinleştiği, 2 ada 136 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemi ile fundalık niteliğiyle 16/05/2005 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut uyuşmazlığın 3402 sayılı Yasa'nın 20/A-C maddeleri uyarınca çözülmesi gerekirken, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/11/2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas-2009/517 Karar sayılı kararında, tapu işlemlerinin, kadastro tespit işlemlerinden başlayarak bir birini takip eden işlemler olduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı TMK.nın 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğunun kabul edildiğini belirterek kararın kaldırılması ile yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 20/10/2021 tarihli ve 2021/276 E. 2021/1065 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; hükmün 2. bendinde "Alınması gereken bakiye 15,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüte neden olacak şekilde " Alınması gereken bakiye 15,20 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına" şeklinde karar verilmesinde isabet bulunmadığı belirtilerek, davacı vekilinin istinaf itirazlarının, açıklanan yönden kısmen kabulü ile; sair istinaf itirazlarının reddine, kararının kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. ” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV.3) numaralı bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 21,40 TL bakiye onama harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.