Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10668 E. 2022/8111 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ : DATÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların müvekkillerinin kök murisinden geldiğini, dava konusu taşınmazlarda müvekkillerinin de miras payı bulunmasına rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazların yalnızca davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının ayrı ayrı müvekkillerinin miras payı oranında iptali ile müvekkilleri adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ise satış vaadine konu taşınmazların rayiç bedelinin tespiti ile müvekkillerinin miras payı oranında, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilerine verilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, kaldı ki taşınmazların bir kısmının müvekkili tarafından 3. kişilerden alındığını, eldeki davada zamanaşımı sürelerinin de geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.12.2019 tarihli ve 2019/133 Esas, 2019/259 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin 1993 ve 1994 yıllarında kesinleştiği ve tespit öncesi nedene dayalı olarak açılan eldeki davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığını, Mahkemece Nüfus Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının üst soyunun dahi araştırılmadığını, müvekkilleri ile davalı taraf akraba olduğu için mirasçılar arasında zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceğini ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/291 Esas, 2021/1004 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, Mahkemece davanın hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça satış vaadi senedine dayanılarak terditli şekilde tazminat talebinde bulunulmuşsa da dosya arasına herhangi bir satış vaadi senedi sunulmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b/1 maddesi uyarınca, davacılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasçılar arasında zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceğini ve tazminat taleplerinin Mahkemece göz ardı edildiğini ileri sürerek, re’sen belirlenecek diğer sebepler de göz önünde bulundurularak kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda ...ili, ... ilçesi, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 112 ada 128 parsel sayılı 4.993,29 metrekare ve 112 ada 141 parsel sayılı 4.773,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 30.07.1998 tarihinde tescil edilmiş; 246 ada 17 parsel sayılı 25,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 30.07.1998 tarihinde tescil edilmiş; 261 ada 18 parsel sayılı 5.297,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 30.07.1998 tarihinde tescil edilmiş; 282 ada 3 parsel sayılı 2.776,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 30.07.1998 tarihinde tescil edilmiş; 282 ada 4 parsel sayılı 2.728,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 30.07.1998 tarihinde tescil edilmiş; ...ili, ... ilçesi, Yazı Mahallesi çalışma alanında bulunan 3475 parsel sayılı 2.153,86 metrekare ve 3871 parsel sayılı 6.055,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı ... adına tespit ve 18.03.1994 tarihinde tescil edilmiş; bilahare 112 ada 128, 141; 246 ada 17; 3475 ve 3871 parsel sayılı taşınmazlar ... ve müşterekleri adına kayden intikal ettirilmiştir.

Dava; 15.05.2019 tarihinde terditli olarak açılmış olan kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı taraftan alınmasına, 13/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.