Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10679 E. 2022/8267 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : YOZGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen 21/10/2021 tarihli, 2021/893 Esas ve 2021/1023 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, davaya konu taşınmazın kendilerinin ve davalıların murisi olan ... ...’nin babalarına ait olduğunu, kök muris ...’ın 1982 yılında vefatı üzerine aynı mevkideki diğer taşınmazlarla birlikte mirasçılarına intikal ettiğini, 1997 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında davaya konu 114 ada 7 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak muris ...’ın mirasçılarının rızai taksim hususunda anlaştıklarını ve bu taksim sözleşmesi zımnında 114 ada 7 parselin davalıların murisi ...'ye ait olacağının kararlaştırıldığını, mirasçılar arasında rızai taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava konusu taşınmazın mirasçılar arasındaki rızai taksim sözleşmesine bağlı olarak ... ... adına tescil edildiğini ve diğer mirasçıların da aralarındaki taksim anlaşmasına bağlı kalarak ve davalılar murisinin de kalacağını düşünerek kadastro tutanaklarına herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, ancak ... 'nin kadastro tutanakları kesinleşerek tespit malikleri adına tescil yapıldıktan sonra o tarihe kadar mirasçılar arasındaki rızai taksime ses çıkarmamış olmasına rağmen bu tarihten sonra taksim anlaşması dahilinde diğer mirasçı kardeşlerine düşen yerler için tapuda ferağını vermek yerine, kendilerine verilen dava konusu taşınmaza razı gelmediklerini bildirerek, muris babanın tüm mallarının paylaşımı için dava ikame ettiklerini ve mallar satılarak davaya konu taşınmaz dışında kalan malların da parasını aldıklarını, aralarındaki mirasın rızaen taksim sözleşmesine bağlı kalınacağı şeklinde söz ve hareketlerde bulunan ... 'nin diğer mirasçıları oyaladığını ve gelinen noktada kötü niyetli olarak hile ile davacıları hataya düşürdüğünü ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hiçbir kayıt ve şart olmaksızın mirasbırakanları ... ... adına tapuya tescil edildiğini, bunun satış veya başka bir sebeple olabilecek bir durum olduğunu, kendisinin ölmüş olması nedeniyle tescilin sebebini tam olarak bilmediklerini, ancak şifahi bilgiye göre kızının kendisine iyi davranış ve bakımından etkilenen babasının sağlığında bu taşınmazı diğer kardeşlerin rızasını alarak hiçbir kayda bağlı olmaksızın kızına bağışladığı yönünde olduğunu, bu sebeple davacıların kadastro çalışmaları sonunda yapılan tescile karşı çıkmadıklarını, davacıların iddia ettikleri gibi bir rızai taksimin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli ve 2020/83 E., 2021/312 Karar sayılı kararıyla; murisin kadastro tespitinin kesinleşmesinden çok önce 1982 yılında öldüğü, uyuşmazlık konusu taşınmazlar yönünden 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği, eldeki davada hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın öncesinde 1982 yılında ölen ortak muris ...’ın ölümü ile mirasçıların taksim hususunda anlaştıklarını, 114 ada 7 parselin miras payına karşılık davalıların murisi ...’ye ait olacağının kararlaştırıldığını, ancak rızaen taksim edilen taşınmazların iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayan iş ve işlemleri sebebiyle Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 14.11.2014 tarihli 2014/19 satış sayılı kararı ile satış yoluna gidildiğini, davacıların rızai taksimdeki hissesi için dava açıp satış yoluyla sattıran davalıların müvekkillerine yönelik her türlü gabin, hile halinde oldukları ve müvekkillerini hataya düşürdüklerini, somut olayda 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulama yeri olmadığını, taraflar arasındaki rızai taksim sözleşmesine bağlı kalınacağı şeklindeki söz ve hareketlere rağmen davalıların murisi ...’nün tesis kadastrosunda belirtilen askı süreleri geçtikten sonra hile ve hata hükümleri arasında sayılan iş ve işlemler ile diğer mirasçıları oyalayarak müvekkillerini hataya düşürdüğünü, süresinde zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunulmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 21.10.2021 tarihli, 2021/893 Esas ve 2021/1023 Karar sayılı kararı ile çekişmeli taşınmazın tespitinin 02.10.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın ise bundan çok sonra açıldığı, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dava konusu 114 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının 02.10.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın 02.06.2020 tarihinde açıldığı gözetildiğinde tespitten önceki hukuki nedene dayalı davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 14/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.