Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10738 E. 2023/4859 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/137 E., 2021/244 K.

DAVA TARİHİ : 07.05.2014

HÜKÜM : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahmeke kararı, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Tilkihüyük köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 101 ada 42 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırıldığını, ancak bu taşınmazın içerisinde kalan yaklaşık 80 dönümlük yerde zilyet olduğunu ileri sürerek, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.04.2016 tarihli ve 2014/143 Esas 2016/148 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ve (C) ile gösterilen bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay ( Kapatılan ) 16. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarihli ve 2016/9858 Esas, 2019/3575 Karar sayılı kararıyla; “... mera ve zilyetlik araştırmasına yönelik olarak karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda "C" ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile aynı ada 501 parsel numarası verilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve inceleme sırasında da resen dikkate alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

H.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı mera sınırlandırılmasının iptali ile tapuya taşınmazın davacı adına tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü 16 ncı ve 17 nci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Sivas İli, Kangal ilçesi, Tilkihüyük köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 101 ada 42 parsel sayılı 1.295.305,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.

Mahkemece temyize konu çekişmeli bölümün, mera parseli içerisinde kalsa da, ziraat bilirkişi raporunda tarla vasfında olduğu, mera parseli ile toprak yapısının farklılık gösterdiği üzerinde meralarda yetişen bitkilerin kök ve kalıntılarının olmadığı, hava fotoğraflarında da sınırlarının belirgin ve tarla vasfında kullanıldığının belirtildiği, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı ile kazanım süresinin tamamlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümü, 101 ada 42 parsel sayılı mera parseli içerisinde bulunduğu halde, yöntemince mera araştırması yapılmamış, mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı, mera bütünlüğünün bozulup bozulmadığı araştırılmamış, davacının satın almaya dayanak gösterdiği 1951 tarihli köy senedi keşifte uygulanmamıştır.

Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis karar, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, keşif sırasında davacının dayandığı 10.11.1951 tarihli köy senedindeki hudutlar zeminde yerel bilirkişilere tek tek göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, köy senedinin dava konusu yere ait olup olmadığı belirlenmeli,varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, dava konusu 101 ada 42 mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli bölüm ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, davacının mera içerisinde talep ettiği taşınmaz bölümünün meranın bütünlüğünü bozup bozmadığı, meradan açma bir yer olup olmadığı araştırılmalı, mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanaktan ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde 6100 sayılı Kanun'un 261 inci maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmazın konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuş bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 Sayılı Kanun'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.