Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10798 E. 2022/1513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların kendilerine ait olduğunu ileri sürerek açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Aynı dava konusu ve taraflarla daha önce açılmış ve derdest olan bir dava bulunduğu, bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde; müvekkillerinin ... isimli şahsın mirasçıları olduğunu, dava konusu taşınmazların ... adına kayıtlı tapu kayıtları uyarınca müvekkillerine ait olmasına rağmen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında yapılan uygulama kadastrosu çalışması sırasında öğrendiklerini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında uygulama kadastrosu çalışması yapıldığını, ancak davanın ileri sürülüş biçiminden, davacıların talebinin uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp mülkiyete ilişkin olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağını, davacı tarafça aynı iddialara ilişkin olarak Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/596 Esas sayılı dosyasında da dava açıldığını, öte yandan eldeki davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. KADASTRO MAHKEMESİ KARARI

Milas Kadastro Mahkemesinin 02/03/2016 tarihli ve 2015/151 Esas - 2016/5 Karar sayılı kararıyla, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, her ne kadar dava, uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içerisinde açılmış ise de dosya kapsamından, eldeki davanın uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp, mülkiyete ilişkin olduğu, bu nedenle eldeki davanın genel Mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

IV. MAHKEME KARARI

Kesinleşen görevsizlik kararı üzerine, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/06/2016 tarihli ve 2016/334 Esas - 2016/425 Karar sayılı kararıyla, eldeki davanın tarafları, konusu ve hukuki nedeni ile aynı olan başkaca bir davanın Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/596 Esas sayılı dosyasında da görüldüğü, o davada Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verildiği ve kararın davacılar tarafından temyiz edilmiş olması sebebiyle henüz derdest olduğu gerekçesiyle, eldeki davanın derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların yargılama sırasında satıldığını bu nedenle 29/06/2016 gününde verdikleri dilekçe ile davalarının konusunu “müvekkillerinin dava konusu taşınmazlardaki hisselerinin ve hisselerinin değerinin tespiti ile tespit edilen değerin müvekkillere ödenmesine” yönelik olarak ıslah ettiklerini ancak Mahkemece bu hususta bir karar verilmeksizin ve duruşma yapılmaksızın dosyanın karara çıkarıldığını, yine Mahkemece iddialarına konu hususlarla ilgili herhangi bir araştırma yapılmadığını beyan ederek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda, Bodrum İlçesi Turgutreis Mahallesi çalışma alanında bulunan 650 parsel sayılı 157.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu ve vergi kayıtları nedeniyle 19/08/1972 tarihinde ... ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, kayden intikal suretiyle davalı ... ve müşterekleri adına; 651 parsel sayılı 8.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... adına tespit ve hükmen 19/01/1977 tarihinde tescil edildikten sonra hibe, rızai taksim, satış ve intikal suretiyle kayden davalı ... ve müşterekleri adına tescil edilmiş, bilahare 2015 yılında yapılan uygulama kadastrosu çalışması soncunda 650 parsel sayılı taşınmaz 168 ada 4 parsel numarasıyla ve 158.258,62 metrekare yüzölçümüyle, 651 parsel sayılı taşınmaz ise 168 ada 8 parsel numarasıyla ve 7.983,55 metrekare yüzölçümüyle tespit ve tescil edilmiştir.

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi şöyledir.

“(1) Dava şartları şunlardır:..

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi şöyledir.

“(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

(3) Dava şartı noksanlığı, Mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.”

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı (V/3.2.) numaralı paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, yazılı gerekçe ile karar bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 49,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.