Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10800 E. 2024/570 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/26 E., 2021/285 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarihli 2015/16799 Esas, 2017/7374 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karar, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Kars ili ... ilçesi... Köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına tespit ve tescil edildiğini ancak davacıların kullandığı kısmın yüz ölçümünün eksik ölçüldüğünü, eksik ölçülen kısmın tespit harici bırakılan alanda kaldığını ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümün davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili yargılama sırasında, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.01.2015 tarih ve 2011/104 Esas 2015/46 Karar sayılı kararıyla makul sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarihli 2015/16799 E- 2016/7374 K. sayılı kararıyla; “3402 sayılı Kadastro Kanunu’nda kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında açılacak davaların belirli bir süre içinde açılmasını öngören bir hüküm bulunmadığı, ayni hakların, yasal kısıtlama yok ise nitelikleri gereği her zaman ve herkese karşı ileri sürülebileceği bu sebeple mahkemece toplanmış ya da toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek” karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2021 tarih ve 2018/26 Esas 2021/285 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunun eki krokide (A1) harfi ile gösterilen kısım yönünden davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; aynı krokide (A2) harfi ile gösterilen kalan kısım yönünden ise zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E.Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemenin verdiği kısmen ret kararının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) olarak gösterildiğini, 2004 tarihli hava fotoğrafına göre taşınmazın nehir yatağında kalmadığını, (A1) harfi ile gösterilen kısmın 1957 tarih ve 1982 tarihli hava fotoğraflarında davacıların malik olduğu 122 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak kullanıldığının belirtildiğini, ancak raporun hatalı olduğunu (A2) harfi ile gösterilen kısmın da 9 nolu parsel ile birlikte kullanıldığının hava fotoğraflarında gözüktüğünü, ziraat bilirkişi tarafından (A1) ve (A2) diye ayrım yapmadan taşınmazın tamamı hakkında rapor hazırlandığını, tanık ve mahalli bilirkişilerin de taşınmazın tamamına davacıların zilyet olduğunu beyan ettiklerinden açtıkları davanın ispatlandığını, (A2) diye gösterilen kısımda da davacı taraf lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğunu belirterek ve resen görülecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin verdiği kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın eklemeli zilyetliğe dayanmalarına rağmen taşınmazın üst soydan davacılara hangi nedenle geçtiği hususunun açıklanmadığını, davacıların vergi kaydı ya da belge sunmadıklarını, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini belirterek ve resen görülecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190 ıncı maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Dava konusu taşınmaz bölümü, 2008 yılında ... ilçesi... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında nehir yatağı olarak tespit harici bırakılmıştır.

Davacılar vekilinin fen bilirkişi raporunda (A2) harfi ile gösterilen bölüm hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden; Karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davalı Hazine vekilinin fen bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen bölüm hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden; Dosya kapsamından bu kısım yönünden davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından Mahkemece varılan sonuç doğru ise de çekişmeli bölümün sınırında bulunan ve davacıların malik olduğu 122 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yargılama sırasında hükmen kamulaştırılıp ifraz görerek 122 ada 34 ve 35 parsel numarasını almış, bunlardan 122 ada 34 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfı ile davacılar adına, 122 ada 35 parsel sayılı taşınmazın ise Kale Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında Hazine adına kayıtlanmış, yine dosya içerisindeki bilirkişi raporları, dinlenen tanık beyanları ve fotoğraflardan çekişmeli bölümün fiilen yol olduğu ve bu yolun kadastro tespitinden sonra açıldığı anlaşılmasına rağmen kamulaştırma evrakları getirilmeden karar verilmiştir.

Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle HES projesi kapsamında yapılan kamulaştırma evrakları ve haritası ilgili yerlerden getirtilerek fen bilirkişisinden kamulaştırma haritası zemine uygulanmak suretiyle kamulaştırılan kısımlar Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde belirlenip, krokide işaretlenmek suretiyle keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; davaya konu taşınmaz bölümünün kamulaştırma alanının içerinde kalıp kalmadığı üzerinde durulmalı, çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırılan alan içinde kaldığının tespiti halinde tescil kararı yerine mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

23.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.