Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10812 E. 2022/2415 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/05/2019 tarihli ve 2019/106 Esas - 2019/351 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/11/2021 tarihli ve 2019/1549 Esas - 2021/1544 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, karar düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan dedeleri ...’ın 1068, 1261 ve 1263 parsel sayılı taşınmazlarının dava dışı ...’a satış suretiyle temlik edildiğini, ... tarafından da davalıya devredildiğini, davalının, dava dışı mirasçı amcaları olan ...’in baldızı olduğunu, temliklerin taşınmazları kesintisiz olarak zilyetliğinde bulunduran amcaları ... tarafından muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini, mirasbırakanın temliklerden önce 16/10/2008 tarihli vasiyetname ile 1261 ve 1263 parsel sayılı taşınmazlarını oğlu ...’in eşi olan dava dışı Melek’e vasiyet edip 14/04/2009 tarihinde vasiyetinden döndüğünü, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını, satış bedelinin çok düşük olduğunu, davalıya yapılan satışın gerçek bir satış değil bağış işlemi niteliğinde olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescilini istemişler; yargılama aşamasında (İstinaf Mahkemesinin 11/02/2019 tarihli kararından sonra) taleplerini daraltarak isteklerini miras paylarına hasretmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, muvazaa iddiasını ispat yükünün davacıda olduğunu, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaayı ispatlayamayacağını, mirasbırakanın ölümünden sonra mirasçıların biraraya gelerek sözlü anlaşma ile terekeyi paylaştıklarını, davacıların saklı paylarının etkisiz kılınıp kılınmadığının tespitinin gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/12/2017 tarihli ve 2016/212 Esas - 2017/627 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11/02/2019 tarihli ve 2018/840 Esas - 2019/97 Karar sayılı kararıyla, “Murisin terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup, davadaki talep, tereke adına iptal ve tescil olduğuna göre, terekeye dayalı olarak açılan davanın davacı mirasçılar dışındaki murisin tüm mirasçıları tarafından birlikte açılması, birlikte açılmaması halinde ise davada taraf olmayan mirasçı/mirasçıların davaya muvafakatlarının temini, olmadığı takdirde terekeye temsilci tayini suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerekir...Davacı tarafa, davada taraf olmayan mirasçı ... ...'ın davaya muvafakatının temini, olmadığı takdirde terekeye temsilci tayin ettirmesi için usulüne uygun mehil verilerek, davada taraf teşkilinin sağlanması gerekirken bu husus gözardı edilerek davanın esası hakkında ve davacıların miras hissesine ilişkin olarak karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 353-(1)- a/4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiş; Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/05/2019 tarihli ve 2019/106 Esas - 2019/351 Karar sayılı kararıyla, ekonomik durumu iyi olan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı gibi mal satmasını gerektirecek haklı bir nedeninin de bulunmadığı, davalının dava konusu taşınmazları alım gücünün olmadığı, satış bedellerinin ödediğinin iddia ve ispat edilmediği, satış bedelinin terekeden çıkmadığı, taşınmazların temlik tarihlerindeki rayiç değerleri ile tapuda gösterilen temlik bedelleri arasında aşırı nispetsizliğin bulunduğu, taşınmazların malikleri değişmesine rağmen kullanıcısının değişmediği, mirasçılar arasında yapılmış bir miras sözleşmesinin olmadığı, mirasbırakanın taşınmazlarını dava dışı oğlu ...’e vermek amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 29/05/2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı, mirasbırakan tarafından davacılara yapılan kazandırmalarının ve mirasbırakanın terekesinin değerlerinin tespit edilerek davacıların saklı paylarının etkisiz kılınıp kılınmadığının tespitinin gerektiğini, bu husus açıklığa kavuşturulmadan tahkikatın sona erdirildiğini, sözlü yargılama ile yasaya ve hukuka aykırı hüküm kurulduğunu, ayrıca davacının ıslah talebinin hem süre hem de davalının muvafakat etmediğinden reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/11/2021 tarihli ve 2019/1549 Esas - 2021/1544 Karar sayılı kararıyla, davacının iptal tescil isteğini yargılama sırasında miras payına hasretmesinin talebin daraltılması niteliğinde olduğu, bu hususun ıslaha gerek olmadan mahkemeye yapılacak beyanla da mümkün bulunduğu dikkate alındığında mahkemece ıslaha itibar edilmiş olmasında usule aykırılık bulunmadığı, davalının ıslaha ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı, öte yandan mirasbırakan tarafından dava dışı ...'a, ... tarafından da davalıya yapılan temlikin gerçek satış olmayıp davacı mirasçılarından mal kaçırma amacıyla taşınmazların dava dışı oğlu ... ...'a devrine yönelik bağış olduğu, mirasbırakan ile dava dışı ... arasındaki temlik ile ... ile davalı arasındaki temlikin ... ile davalının el ve işbirliği ile söz konusu muvazaayı gizlemeye yönelik danışıklı olarak yapılan temlikler olduğu, görünürdeki satış işleminin tarafların gerçek iradelerine uymadığı, gizli bağış işleminin ise Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun olup satış suretiyle temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu, mahkemenin davanın kabulüne dair kararında bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı, diğer taraftan davada davacılar tarafından temlik işleminin muvazaa nedeniyle geçersizliğine dayanılarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, tenkis istemlerinin olmadığı dikkate alındığında, mirasbırakanın davaya konu temlikler ile davacıların saklı paylarını ihlal edip etmediğinin araştırılması gerekmediğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin de yerinde olmadığı ne var ki mahkemece hükümde mirasbırakanın mirasının kaç pay itibar edildiği gösterilmediği gibi veraset ilamına da atıf yapılmadan, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının kısmen iptali ile, 1/4 hissesinin davacı ... adına, 1/4 hissesinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan kısmın davalı uhdesinde bırakılmasına, şeklinde hüküm kurularak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle belirtilen nedenle davalının istinaf başvurusunun kamu düzeni bakımından kabulü ile, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.'nun 353-(1)-b/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, karar düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı, davacının muvazaa iddiasını kanıtlayamadığını, davacıların tereke kapsamında hak sahibi olduklarını, davacılar adına kayıtlı taşınmazların tespit edilerek değerlerinin tespiti ile, mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yaptığının açık olduğunu, mal kaçırma kastından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığını, davacıların iddilarının asılsız olduğunu, tüm dosya kapsamı ile davalının haklılığının anlaşıldığını, İstinaf mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3). paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.244,17 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.