Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2471 E. 2022/1827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin eksik inceleme gerekçesiyle verdiği kaldırma kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, kesin nitelikteki bir karara karşı olup olmadığı ve İlk Derece Mahkemesi'nin temyiz istemini inceleme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf oluşmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca verilen ve eksik inceleme nedeniyle davanın kaldırılmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olması ve İlk Derece Mahkemesinin temyiz incelemesi yapma yetkisinin bulunmaması gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin temyiz talebini reddeden ek kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesince davalıların temyiz talebinin reddine dair verilen ek karar süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ... ... ... 4578, 4611, 4587, 4527, 5254, 4536, 4664, 4660, 4659, 4637, 4634, 4674, 4687, 4694, 4686, 4680, 4673, 1207 ve 1203 parsel sayılı taşınmazlarını çocukları olan davalılar ... ve ... ait bulunan davalı şirketlere temlik ettiğini, temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, derdestlik nedeniyle eldeki davanın reddi gerektiğini, mirasbırakanın kredi borçlarını ödeyememesi nedeniyle taşınmazlarını davalı şirketlere devrettiğini, bir kısım taşınmazını da sattığını, bu şekilde borçlarını ödediğini, temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2012/642 E., 2018/42 K. sayılı kararıyla; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mirasbırakanın varlıklı bir kişi olmasına rağmen terekesinden hiçbir malvarlığı çıkmadığını, davacıyı mirasından yoksun bırakmak amacıyla adına kayıtlı bir çok taşınmazını, şirket hisselerini, hak ve alacaklarını davalılara devrettiğini, muvazaayı gizlemek amacıyla davalı şirketlerin araç olarak kullanıldığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2018/923 E., 2018/1439 K. sayılı kararıyla; eldeki dava dosyası ile aynı İlk Derece Mahkemesinin 2010/608 E., 2018/63 K. sayılı dava dosyasının birleştirilmesi sağlanarak delillerin birlikte toplanması gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Ek Karar

İlk Derece Mahkemesinin 07/05/2019 tarihli ve 2012/642 E., 2028/42 K. sayılı ek kararıyla; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26/10/2018 tarihli ve 2018/923 E., 2018/1439 K. sayılı kararının kesin olduğu gerekçesi ile davalılar vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

3. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

4. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararının hatalı olduğunu, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verildiğini, ek kararın da bu nedenle hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

5. Gerekçe

5.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. Diğer bir uyuşmazlık ise temyiz talebine konu kararın kesin olup olmadığı, bir başka anlatımla temyiz incelemesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

5.2. İlgili Hukuk

5.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesinde; "Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır.", 361. maddesinde ise ''Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir." hükmü düzenlenmiştir.

5.2.2. HMK’nın 366. maddesi yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkemece temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyizi kabil bir karar olmamasına rağmen, bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtaya gönderilmiş ise 01.06.1990 tarihli 1989/3 Esas 1990/4 sayılı İBK gereğince, dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verilebilecektir.

5.2.3. HMK’nın 353/1-a-6 maddesinde, "Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:...6) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması" ve 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesinde 448. maddesinde de “Zaman bakımından uygulanma” başlığıyla “Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır.” düzenlemeleri mevcuttur.

5.3. Değerlendirme

Somut olayda, HMK’nın 366. maddesi yollaması ile temyiz yolunda da kıyasen uygulanan HMK’nın 346. maddesi uyarınca, temyiz istemini inceleme yetkisi, temyize konu kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesine veya 01.06.1990 tarihli 1989/3 Esas 1990/4 sayılı İBK gereğince Yargıtayın ilgili Dairesine ait olduğundan; İlk Derece Mahkemesinin davalılar vekilinin temyiz dilekçesini inceleme yetkisi bulunmadığı açıktır.

Diğer taraftan, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının, aynı Kanun'un 353/1-a ve 7251 sayılı Kanun'un 39. maddesi ile eklenen 362/1-g maddesi uyarınca kesin olduğu, bir başka ifade ile bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamayacağı da kuşkusuzdur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

1- İlk Derece Mahkemesinin 07/05/2019 tarihli ve 2012/642 E. 2018/42 K. sayılı ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2018/923 E., 2018/1439 K. sayılı kararı kesin olduğundan davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.