Logo

1. Hukuk Dairesi2021/329 E. 2022/380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdiyle temlik ettiği taşınmazın muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıları tarafından tapu iptali ve tescil davası açılabileceği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın tüm mirasçıları adına tescile karar vermesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar vermesi ve eksik harca hükmetmesi isabetsiz bulunmuş ancak bu hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davası sonunda Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18/01/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi. Temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan anneleri ... ...’ın 113 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdiyle davalı oğluna temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini istemişler, bozma ilamından sonra dava dışı mirasçılar davacı vekiline vekaletname vermek suretiyle davayı takip etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakan annesiyle ölünceye kadar birlikte yaşadıklarını, bakım görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini, temlikin muvazaalı olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin tarihli ve 07.05.2015 tarihli ve 2013/412 E., 2015/1101 K. sayılı kararıyla, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 12.09.2018 tarihli ve 2015/13956 E., 2018/12218 K. sayılı kararıyla; “...Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, mirasbırakan ... ...’ın 15/03/2007 tarihinde ölümü üzerine taraflar dışında dava dışı çocukları ...... ve ......’nün kaldığı nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Davacılar, mirasbırakanın yaptığı temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tüm mirasçılar adına tescil istekli eldeki davayı açmıştır. Mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açık olup, davada tüm mirasçıların yer almasının zorunlu olduğu tartışmasızdır. Ne var ki, Mahkemece, yukarıda sözü edilen davanın görülebilirlik koşulu gerçekleştirilmeden, işin esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın tüm mirasçılar adına açıldığı gözetilerek davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanan temsilcinin davaya dahil edilerek temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. ...” gerekçesiyle mahkemenin kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.06.2019 tarihli ve 2019/41 E., 2019/333 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın davaya katılmayan tüm mirasçılarının davaya muvafakat ettiği, taraf teşkilinin sağlandığı, dinlenen tanık beyanları ile mirasbırakana hem davacılar hem de davalı tarafından bakıldığının anlaşıldığı, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı, mirasbırakanın diğer çocukları evlenip evden ayrıldığı için mirasbırakana ölene kadar kendisi ve eşi tarafından en iyi şekilde bakıldığını, mirasbırakanın ölümüne yakın trafik kazası geçirerek kalça kemiğini kırıp yatalak kaldığını, bakım görevini yerine getirdiğini, mirasbırakanın bakım karşılığında taşınmazını devrettiğini, mal kaçırma amacının bulunmadığını, dinlenen davacı tanıklarının yanlı beyanda bulunduklarını, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da olduğunu, iddianın ispatlanamadığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ölünceye kadar bakma aktinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade istemiyle açılan tapu iptal tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü düzenlenmiştir.

6.3.3. Öte yandan, harç konusu kamu düzeniyle ilgili olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın mahkemece resen gözetilmelidir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Hemen belirtmek gerekir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./2.) nolu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

6.3.2. Ne var ki, Mahkemece, mirasbırakan ... ...’ın veraset ilamına atıf yapılarak murisin tüm mirasçıları adına payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi; terekeye iade istemli açılan eldeki davada, dava konusu taşınmazın tamamının dava tarihindeki keşfen saptanan değeri olan 796.080,00 TL üzerinden karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesinde belirtilen 10.000 TL değer üzerinden eksik harca hükmedilmesi de isabetsizdir.

6.3.3. Ancak değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrası hükümden çıkarılarak yerine 1.fıkra olarak “1-Davanın KABULÜ ile, dava konusu Kahramanmaraş İli Türkoğlu İlçesi Tahtalıdedeler Köyünde bulunan 113 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının mirasbırakan ... ...’a ait Türkoğlu 1. Noterliğinin 13.01.2021 tarihli ve 0225 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki mirasçıların payları oranında iptali ile bu oranda tüm mirasçılar adına tesciline,” cümlesinin yazılmasına, hükmün 2. fıkrası hükümden çıkarılarak yerine 2. fıkra olarak “Alınması gerekli 54.380,22 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 54.209,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.