Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3602 E. 2022/1244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ELAZIĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Baskil İlçesi Tabanbükü Köyü çalışma alanında bulunan 756 parsel sayılı taşınmazı malik sıfatıyla zilyet ettiği halde kadastro sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... temsilcisi, taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı, kadastro tespitinin hatalı olması nedeniyle hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 28/04/2011 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 29/04/1980 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı, taşınmazı malik sıfatı ile zilyet ettiğini, kadastro tespitinin hatalı olduğunu, yerel ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi

3.3. Değerlendirme

3.3.1. 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3.2 Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı 28.04.2011 tarihi arasında 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı (V/3.3.) paragraflarda yer verilen gerektirici nedenlere göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.). paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17/02/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.