Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3695 E. 2022/124 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine, dava konusu 743 parsel sayılı taşınmazın evvelinde ...ve ... adına 1/2 paylarla tespitleri yapılıp 22.09.1979 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapuya kaydedildiğini, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava neticesinde taşınmazın 431 sayılı Kanun kapsamında kalması nedeniyle ...adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, ancak diğer paydaş ... hakkında dava açılıp açılmadığının dosya kapsamıyla belli olmadığını, ...'in payını ...’e sattığını, kadastro tespiti üzerinden 10 yıllık süre geçmiş ise de, 431 sayılı Kanun gereğince devlete kalan taşınmazlar yönünden olağanüstü zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceğini ileri sürerek, ... adına kayıtlı 1/2 payın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, taşınmazın babasından kaldığını, yarı payını kardeşi ...'den satın aldığını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2018 tarihli ve 2016/152 E. 2018/92 K. sayılı kararıyla; 743 parsel sayılı taşınmazın K.evvel 1323 tarih ve 13 sıra nolu padişah tapusu kapsamında kalmış olması nedeniyle 431 sayılı Kanun gereğince davanın kabulüne, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Dava konusu taşınmazın babasından kendisine intikal ettiğini, kadastro tespitinin üzerinden 10 yıllık sürenin geçtiğini hak düşürücü süre nedeniyle red kararı verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 14.03.2019 tarihli ve 2018/1088 E. 2019/271 K. sayılı kararıyla; Kadastro tespitinin 22.09.1979 tarihinde kesinleştiği, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davalının istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinin uygulanmayacağını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi

3.3. Değerlendirme

3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti 22.09.1979 tarihinde yapılmıştır. Davacı 07.03.2016 tarihli dava dilekçesi ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup Bölge Adliye Mahkemesince isabetli olarak davanın reddine karar verilmiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 11/01/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.