Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3772 E. 2022/780 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının tapu iptali ve tescil talebinde bulunması üzerine, davanın kadastro kanununda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu sürenin dolmasından sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Kadastro sonucu Tufanbeyli İlçesi, Fatmakuyu Mahallesi çalışma alanında bulunan 111 ada 172 ve 173 parsel sayılı sırasıyla 495,48 ve 628,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 111 ada 172 parsel sayılı taşınmaz davalı ...; 111 ada 173 parsel sayılı taşınmaz ise davalı ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir.

I. DAVA

Davacı ..., çekişmeli taşınmazların evvelde beri kök murisi Remzi Zülfikaroğlu’na ait olduğu ve fakat kadastro çalışmaları esnasında haksız şekilde davalılar adına tespitinin yapıldığını belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kök murisi Remzi Zülfikaroğlu mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; davacının iddiasının dayanaksız olduğunu ve taşınmazların kendilerine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.06.2015 tarihli ve 2015/19 Esas, 2015/735 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının 25/01/2005 tarihi itibariyle kesinleştiği, dava açılış tarihinin ise 02/02/2015 olduğu, dolayısıyla davanın Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin bitiminden sonra açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, temyiz dilekçesinde özetle, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığını, kaldı ki hak düşürücü süre geçmiş olsa da bunun makul süre kapsamında değerlendirilmesinin gerektiğini ancak bu durumun Mahkemece göz ardı edildiğini belirterek, Tufanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/19 Esas, 2015/735 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi tanzim edilmiş tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi

3.3. Değerlendirme

3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3.2 Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 25/01/2005 tarihi ile davanın açıldığı 02.02.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 30,70 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.