Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3786 E. 2022/279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilmiş bir taşınmazın, miras yoluyla intikal ettiğini iddia eden davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, yirmi yıllık zilyetliğini ve mirasçıların rızai taksimini ispatlaması, bozma kararına uygun olarak yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucu taşınmazın davacıya intikal ettiği kanaatine varılması ve olağanüstü zamanaşımı hükümleri de gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 16 ncı Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, çekişme konusu 134 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edildiğini, ancak tespitin hatalı olduğunu, anılan taşınmazın 1/2 payının rızai taksim ile mirasbırakan babası ... ...'a intikal ettiğini, babasının ölümü ile de yine mirasçıları arasındaki rızai taksim ile kendisine kaldığını ileri sürerek, dava konusu 134 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05/11/2014 tarihli ve 2013/610 E. 2014/982 K. sayılı kararıyla; davacı ve ailesinin zilyetliğinin kadastro tespitinden önce başladığı ve halen devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

16 ncı Hukuk Dairesinin 28/12/2015 tarihli ve 2015/1431 E. 2015/16249 K. sayılı kararıyla; ''Mahkemece paylaşmanın varlığına dair yeterli araştırma yapılmadığı gibi mirasçı ...'ın beyanını doğrulamayan mahalli bilirkişiler ile tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler de giderilmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taşınmazın miras bırakan ...'den intikal edip tüm mirasçılar adına tespit edilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa kadastro tutanak örnekleri ve tapu kayıtları dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı da ilgili yerlerden istenip dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından öncelikle kök miras bırakan ...'den intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın paylaşıma konu olup olmadığı, oldu ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazlarda yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde Medeni Kanun'un 640 ve 702 maddeleri uyarınca diğer mirasçılar da davaya dahil edilmeli, bundan sonra elbirliği mülkiyetinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerekeceği kural göz önünde bulundurularak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.'' gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar

Mahkemenin 27/02/2019 tarihli ve 2016/496 E. 2019/64 K. sayılı kararıyla; tüm mirasçılara muvafakatlarının olup olmadığının sorulduğu, mirasçıların rızai taksim yaptıklarını ve davaya muvafakatlarının olduğunu bildirdiği, ... ... vefat ettikten sonra davacının dava konusu taşınmazın 1/2'lik kısmında zilyetliğini devam ettirdiği, alınan ziraat bilirkişi raporu, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporu ile de; dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen alanın dışında kalan kısmının tarla vasfıyla kullanıldığı, uzun zamandır aktif olarak tarım yapıldığı, sonuç olarak davacının kanunda öngörülen olağanüstü zamanaşımı ile dava konusu taşınmazın mülkiyetini ve kendi adına tapuya tescil ettirme hakkını kazandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda ''A'' harfi dışında belirtilmiş olan 8.964,48 m2 yüzölçümlü kısmının tapu kaydının iptaline, iptal edilen kısmın ifrazına, ifraz edilen taşınmazın aynı adaya son parsel numarası verilmek suretiyle 1/2 payının davacı adına, kalan 1/2 payının ise davalı Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde hava fotoğraflarından faydalanılarak zilyetlik olgusu araştırılmadan karar verildiğini, uydu fotoğraflarının değerlendirmeye esas alınmadığını, belgesizden zilyetlikle edinilmiş taşınmaz mal miktarı konusunda gerekli inceleme yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, maliklerinin tespit edilememiş olması nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu taşınmaza ilişkin miras yoluyla gelen hakka ve paylaşmaya dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesinde '' Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. '',

6.2.2. Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde ''Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır. ...'',

6.2.3. Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesinde ''Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.

'',

hükümlerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./2.) nolu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.