"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın adına kayıtlı olduğunu, aynı çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 209,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın da kendisine ait olmasına rağmen davalı köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmaz hakkında annesi ... adına kayıtlı tapunun bulunduğunu ve diğer kardeşlerinin taşınmazdaki hissesini kendisine devrettiğini ileri sürerek, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı köy tüzel kişiliği adına olan kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı ... köyü muhtarı, Hazinenin de davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, taşınmazın yıllardır köy boşluğu olarak köy halkı tarafından kullanıldığını, davacı tarafın ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmazın 2009 tarihinde satışa çıkarıldığını ve davacının da ihaleye katılarak pey sürdüğünü, ancak dava dışı ...’a ihale edildiğini, davanın kötü niyetli olduğunu, ayrıca 1998 yılında taşınmazı kullanan ... ve ... hakkında müdahalenin önlenmesine yönelik kaymakamlık kararı bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, keşifte alınan beyanlara göre taşınmazın köylünün ortak kullanımında olan köy boşluğu niteliğinde olduğu ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, “... yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davacının dayanak yaptığı 15.08.1975 tarih 51 sıra numaralı tapu kaydı mahallinde usulüne uygun bir şekilde uygulanmamış, tapu kaydının revizyon durumu araştırılmamış, komşu parsel kadastro tutanak ve dayanak kayıtları ilgili yerlerden getirtilmemiştir. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanarak karar verilemez. O halde; Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacının dayanak yaptığı 15.08.1975 tarih 51 sıra numaralı tapu kaydı iktisap sebeplerini de gösterecek şekilde tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilerek tapu kaydının nasıl oluştuğu belirlenmeli, revizyon görüp görmediği saptanmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, davacı tarafın dayandığı tapu kaydı, yerel bilirkişiler yardımı ve fen bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanmalı, hudutları tek tek zeminde gösterilmeli, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, yerel bilirkişilerce gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli, tapu uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi beyanı komşu parsellerin tutanak içerikleri ve malikleri ile denetlenmeli, oluşumuna esas harita, plan veya kroki bulunduğunun saptanması halinde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen ilkeler doğrultusunda mahalline uygulanarak yöntemince kapsamı tayin edilmeli, bu şekilde kaydın kapsamı belirlenerek fen bilirkişisine davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamını ve sınırlarını ayrıntılı olarak gösterecek şekilde, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı harita düzenlettirilmeli bundan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. ” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra Kdz. ... ... davaya dahil edilmiş, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden davaya konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle ... köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davalarda dava kayıt malikine karşı açılmalıdır. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davaya konu taşınmazın belediye sınırlarına dahil olduğu gerekçesiyle davalı tarafın talebi üzerine Kdz. ... ... davaya dahil edilmiş ve karar başlığında davalı ... köy tüzel kişiliği yerine Kdz. ... ... davalı olarak gösterilmiş ise de taşınmazın mahkemece son olarak getirtilen 2016 tarihli tapu kaydında halen köy tüzel kişiliğinin kayıt maliki olarak göründüğü anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ... ili’nin büyükşehir olmadığı da göz önünde bulundurularak, Mahkemece öncelikle ... köyü’nün tüzel kişiliğinin ortadan kalkıp kalkmadığı araştırılarak ve taşınmaza ait güncel tapu kaydı incelenmek suretiyle usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmalı, daha sonra işin esasına girilmelidir.
Öte yandan, Mahkemece bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı da bulunmamaktadır. Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında davacının dayanağı olan tapu kaydı mahallinde uygulandıktan sonra tapu kaydının revizyon durumu araştırılarak ve komşu parsel kadastro tutanak ve dayanak kayıtları da incelenerek yerel bilirkişi beyanlarının komşu parsellerin tutanak içerikleri ve malikleri ile denetlenmesi, oluşumuna esas harita, plan veya kroki bulunduğunun saptanması halinde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen ilkeler doğrultusunda mahalline uygulanarak yöntemince kapsamının tayin edilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece yapılan keşif ve sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda davacının dayandığı tapu kaydının batı sınırında yer alan İmamoğlu ... mahdumu ...’ye ait taşınmazın ... ada ... parsel sayılı taşınmaz olduğu belirlenmiş ise de tapu kaydının diğer sınırlarında okunan yolların kadim yol olup olmadığı yerel bilrkişi ve tanıklardan sorulmamış, bu taşınmaz ile davaya konu taşınmazın komşusu olan diğer taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanak kayıtları getirtilmemiş ve keşifte uygulanmamış, davacının dayanağı tapunun revizyon gördüğü ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde keşif yapılmamış, dayanak tapunun yüzölçümü ile revizyon gördüğü taşınmazın yüzölçümü karşılaştırılmamış ve bu taşınmazın da komşu taşınmazlarının dayanakları getirtilerek sınırları yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla denetlenmemiştir.
Hal böyle olunca, Mahkemece usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, öncelikle davaya konu taşınmaza komşu taşınmazlar (özellikle ... ada ..., ..., ..., parsel ve ... ada ... parsel) ile dayanak tapunun revizyon gördüğü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ve komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanak kayıtları getirtilerek mahallinde yeniden taraf tanıkları ve yerel bilirkişiler ile keşif yapılarak, dayanak kayıtların sınırları yerel bilirkişi ve tanıkların yardımıyla belirlenmeli, yerel bilirkişilerce gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli, tapu uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi beyanı komşu parsellerin tutanak içerikleri ve malikleri ile denetlenmeli, oluşumuna esas harita, plan veya kroki bulunduğunun saptanması halinde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen ilkeler doğrultusunda mahalline uygulanarak yöntemince kapsamı tayin edilmeli, bu şekilde kaydın kapsamı belirlenerek fen bilirkişisine davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamını ve sınırlarını ayrıntılı olarak gösterecek şekilde, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı harita düzenlettirilmeli, dayanak tapu kaydı ile revizyon gördüğü taşınmaz arasında var ise fark tespit edilerek eksik kalan kısmın hangi alanda kaldığı açıkça belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.