Logo

1. Hukuk Dairesi2021/382 E. 2022/596 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından hile yoluyla taşınmazını devrine ikna edilip bedelini alamadığını iddia eden davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının ve aracının elbirliğiyle davacıyı satış bedelinin ödeneceği konusunda yanıltarak taşınmazın devrini sağladıkları, davacının iradesinin fesada uğratıldığı ve satış bedelinin ödenmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05/11/2020 tarih 2020/33 Esas 2020/305 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; 24/01/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kayden paydaşı olduğu 1650 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 197/236 payının alımında aracılık eden dava dışı emlak komisyoncusu ...'in, çekişmeli payın satımı için müşteri olarak davalı ...'i bulduğunu söylediğini, teklifi makul gördüğünden davaya konu taşınmaz payının 170.000,00 TL bedel karşılığında davalıya devri hususunda anlaşmaya vardıklarını, bilahare, işlemleri yapmak amacıyla davalı ... ve dava dışı komisyoncu ... ile tapu müdürlüğünde bir araya geldiklerini, resmi akit düzenlenmeden önce satış bedelini istediğini, davalının ve üçüncü kişi konumundaki ...'in "...paran üzerimizde,imzadan sonra alırsın, ...seninle daha önce de iş yaptık...'' şeklindeki sözlerine güvenerek, herhangi bir bedel ödenmeden satış işleminin tamamlandığını, davalı ... ve dava dışı komisyoncunun, kendisine çıkışta beklemesini söylediklerini, bankanın önüne de gelmediklerini, böylece, davalı ve üçüncü kişinin hileli söz ve davranışlarıyla kandırılması suretiyle satış bedeli ödenmeksizin çekişme konusu taşınmaz payının temlikinin sağlandığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, cevap dilekçesi sunmamış; duruşmalara katılmış; aşamalarda, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, hile niteliğindeki eylemi davalının gerçekleştirmediği, hileli davranışın taşınmaz alım-satımına aracılık eden dava dışı ... tarafından yapıldığı, davalının ise hile eyleminden haberdar olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 30/05/2019 tarih ve 2016/9725 E., 2019/3509 K. sayılı kararıyla; “... Somut olaya gelince; davacının, çekişmeli payın satın alınmasında aracılık eden önceden tanıyıp güven duyduğu dava dışı komisyoncu ...'in alıcı olarak bulduğu davalı ...'e taşınmaz payını satış yoluyla temlik ettiği dosya kapsamıyla sabittir. Diğer taraftan, her ne kadar, davalı ..., davaya cevap vermemiş ise de, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/5325 soruşturma sayılı dosyasında alınan ifadesinde, dava dışı emlak komisyoncusu ...'i uzun süredir tanıdığını, kaldı ki, daha önce de dört kez birlikte iş yaptıklarını, ayrıca, satış bedelini devir günü resmi işlemler için Iğdır Tapu Müdürlüğünde buluştuklarında komisyoncu ...'e yazılı belge olmadan elden verdiğini, birkaç dakika sonra da davacı ...'nın tapu dairesine geldiğini ve işlemleri gerçekleştirdiklerini bildirdiği, dava dışı ...'in ise söz konusu savcılık ifadesinde, tapuda işlemler yapılmadan evvel belediye civarlarında buluştuğu davacı ...'ya ikisi yalnızken satış parasını ödediğini beyan ettiği görülmektedir. Tüm bu olgular ve somut deliller, yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... ve dava dışı komisyoncu ... tarafından el ve iş birliği içinde hareket edilerek davacıda satış bedelinin ödeneceği kanısı uyandırılıp taşınmaz payının mülkiyetinin naklinin sağlandığı, ancak, davacıya satış bedelinin ödenmediği, böylece, davacının iradesinin fesada uğratıldığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuş; davalı vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 18/12/2019 tarih ve 2019/3755 E., 2019/6686 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 05/11/2020 tarihli ve 2020/33 E., 2020/305 K. sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri Özetle

Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının satış bedelini alamadığı yönündeki iddiası nazara alınınca, satış iradesi olduğunun anlaşıldığını, irade sakatlığı bulunmadığını, satış bedelinin, satışa aracılık eden ve davacının da anlaşmış olduğu dava dışı ...’e ödendiğini ve satışın bu şekilde gerçekleştiğini, daha sonra davacının satış bedelini alamadığını iddia ederek eldeki davayı açtığını, hile olgusunun ispatlanmadığını, davacı tanıklarının akraba olduklarını ve satış işlemi sırasında orada olmadıklarını, akit sırasında davacının satış bedelini aldığını resmi memur huzurunda beyan ettiğini, resmi belgenin aksinin tanıkla ispat edilemeyeceğini, olayda 3. kişinin hilesinden söz edilebileceğini, ancak davalının, 3. kişinin hilesini bildiğine dair hiçbir delil de bulunmadığını, davalının tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olup, davacının ancak dava dışı aracı kişiden bedel isteyebileceğini, ayrıca keşif yapılmadan ve harç tamamlattırılmadan kabul kararı verilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

6.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve keşfen saptanan değer üzerinden 22/09/2020 tarihinde tamamlama harcının yatırıldığı da gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 7.670,53 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.