Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3847 E. 2022/848 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yol vasfındaki taşınmazın zilyetlik yoluyla tescili talebinin reddine ilişkin direnme kararının temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu kararıyla davanın reddine ilişkin karar bozulmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastrodan önceki nedenlere dayalı tescil davalarında makul süre veya zamanaşımı gibi bir süre kısıtlamasının bulunmadığı, bu nedenle HMK'nın 297. maddesi uyarınca tüm talepler hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Dava kadastrodan önceki nedene dayalı tapusuz taşınmazın adına tescili ve tapu iptali-tescil istemine ilişkindir.

Davacı, kadastro çalışmaları sırasında Gürün ilçesi Yeşildere köyü Köyiçi mevkiinde bulunan 132 ada 4 parsel sayılı taşınmazın adına tespiti ile, tapu kaydının oluşturulduğunu, taşınmazın bahçe vasfında olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında taşınmaz tespit edilirken kısmen tespit yapıldığını, taşınmazın kalan 155 m2'sinin ... adına tespit edilen 132 ada 10 parsele, 40 m2'sinin davalı ... adına tespit edilen 132 ada 3 parsele, 150 m2'nin ise yola yazıldığını, dava konusu 139 ada 10 parsel, 132 ada 3 parsel ve yol kapsamında bırakılan taşınmazların kendisine ait olduğunu, 132 ada 4 parselle bir bütün olarak malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyetliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazların kendisine ait olan kısımlarında davalıların hiç bir hakkının olmadığını, davalılardan ...'ın yapılan yanlışlığı kabul ettiğini, tüm bu nedenlerle ... adına tespit edilen 132 ada 10 parselin 155 m2'sinin, davalı ... adına tespit edilen 132 ada 3 parselin 40 m2'sinin, tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline, yol olarak tespit harici bırakılan 150 m2 yerin ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescilini talep etmiştir.

Davalılar Hatem, Bayram ve Mehmet, davanın makul sürede açılmadığı ve kadastro işleminin yapıldığı tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddini savunmuşlar, davalı ... keşif sırasında davaya konu taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğunu kabul etmiştir.

Davalılardan Yeşildere Köyü Muhtarlığını temsilen Köy Muhtarı ... keşifteki beyanında; yapılan keşfe bir diyeceğinin olmadığını, dinlenen mahalli bilirkişi beyanından aleyhine olan hususları kabul etmediğini beyan etmiştir.

Davalı Hazine davaya konu olan ve Gürün ilçesi, Yeşildere köyünde bulunan 132 ada 4 parsel ve 132 ada 10 parseller arasında bulunan ve kadimden beri yol olarak kullanılan yerin maddi ve hukuki gerçeklik dikkate alınarak devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve yol olarak belirlendiğini, dava konusu yerin özel mülkiyete konu olmayan zilyetlikle de kazanılamayacak yerlerden olması nedeniyle yol olarak gösterilmiş olan Hazine'ye ait bir orta/kamu malı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemenin 2013/124 Esas - 2015/15 Karar sayılı ve 04.03.2015 tarihli kararıyla davacının tescilini istediği yolun bulunduğu köyden geçen kadastronun kesinleşme tarihinin 29.08.2008, dava tarihinin ise 29.07.2013 olduğu, yaklaşık 5 yıl sonra açılan davanın, makul sürede açıldığının kabul edilemeyeceği, 20 yıllık zilyetlik süresinin de geçmediği gerekçesiyle yol için açılan davanın reddine, davalı ...'ın kayıt maliki olmadığının anlaşılması nedeniyle, bu davalıya karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, 10 parselde kayıtlı taşınmazla ilgili olarak davalı ...'a yönelik açılan davada fen bilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen 135,24 m2'lik kısmın kabul beyanı nedeniyle, B harfi ile gösterilen 171,35 m2'lik kısmın ise ispatlandığı için kabulüne, 3 no.lu parselle ilgili olarak ...'a yönelik açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince "...Gerek 3402 sayılı Kadastro Kanununda, gerekse yürürlükte bulunan diğer mevzuatta, Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazların kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak tescili istemiyle açılacak davaların belirli bir süre içinde açılmasını öngören bir hüküm bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu'nun 22.04.2015 tarih, 2013/8-2011 Esas ve 2015/1256 Karar sayılı ilamında da, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak açılacak tescil davalarını sınırlayan bir sürenin olmadığı açıklanmıştır. Açıklanan nedenlerle toplanmış yada toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Her ne kadar hükmün gerekçesinde yol olarak tespit harici bırakılan yer dışındaki dava konusu edilen yerlerle ilgili taleplerin bozma ilamı kapsamında kalarak kesinleştiği yönünde hatalı değerlendirilmede bulunulmuş ise de; davacının tüm talepleri hakkında HMK'nun 297. maddesine uygun olarak yeniden hüküm kurulduğu anlaşıldığından temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.