Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3861 E. 2022/697 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının, daha önceki bir dava ile Hazine aleyhine iptal edilmiş tapu kaydını kapsaması nedeniyle davacı tarafından tapu iptali ve tescil talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme hükmü ve eki krokisiyle belirlenen 20.000 metrekarelik kısmın daha önce Hazine aleyhine tapu iptali ve davacı lehine tescili yönünde karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; kadastroca davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 111 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak teşkil eden 2.3.1964 tarih 157 sıra numarasında tapuya kayıtlı 266 sayılı 39.000 m2 yüz ölçümündeki Toprak Tevzi parselinin 20.000 metrekarelik kısmının, miras bırakanı Yusuf Uludağ ile Hazine arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonucu, Haymana Asliye Hukuk Mahkemesinin 9.5.1978 gün 1974/392 Esas, 1978/214 sayılı kararı ile iptal edilerek Yusuf Uludağ mirasçıları adına tesciline karar verildiği, bu durumun tapuya yansıtılmaması nedeniyle çekişme konusu taşınmazın tamamının davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa ki miras bırakanının tarafı olduğu tapu iptali ve tescil ilamının 111 ada 23 parselin iddianın konusu bölümünü kapsadığı gerekçesiyle bu bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, dava konusu taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasında 266 parsel numarası ile Hazine adına tevzi edilerek tapuya 1964 tarih, 157 sıra numarası ile kaydedildiği, tapuda Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacı yanın hak sahipliği iddiasının dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Haymana Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/05/2008 tarihli ve 2004/163 Esas, 2008/146 Karar sayılı kararıyla; davacı taraf dava konusu taşınmazın kadastro tespit tarihine kadar 20 yıldan fazla bir süre boyunca eklemeli olarak dedesinden, babasına ve kendisine intikal ettiğini belirterek dava açmış ise de, mahallinde yapılan keşif sırasında yapılan kayıt uygulamalarından anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmaza komşu parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü Hazine taşınmazı olarak okuduğu, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit çalışmalarından önce de Hazineye ait olduğu, sınır uygulamalarının bu hususu doğruladığı, her ne kadar tanıklar zilyetlik konusunda davacı lehine beyanda bulunmuşlarsa da tanık beyanlarının zilyetliği ispatlamada tek başına yeterli olmadığı, 3402 sayılı Kadastro Yasasında belirtilen zilyetlikle iktisap şartlarının davacı lehine gerçekleşmediği gerekçesiyle davalı ... yönünden dava konusu taşınmazın tespit maliki olmaması sebebiyle husumet nedeniyle davanın reddine, davalı Hazine yönünden davanın ispatlanamamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yukarıda bahsi geçen mahkeme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28/03/2014 tarihinde verdiği 2014/1237 Esas, 2014/3458 Karar sayılı kararı ile " Mahkemece öncelikle davacının tutunduğu Haymana Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/392 Esas, 1978/214 Karar sayılı dava dosyasının titizlikle araştırılarak temin edilmesi, karar kesinleşmiş ise eki kroki ile birlikte taşınmaz başında uygulanması, kroki uygulanamaz ise sınırlar itibariyle; sınırlar sabit değilse miktarıyla geçerli kabul edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve uygulamayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Haymana Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/06/2015 tarih, 2011/119 Esas, 2015/203 Karar sayılı kararıyla; Davacının tutunduğu 08.01.1979 tarihinde kesinleşen 1974/392 Esas, 1978/214 Karar sayılı ilamı ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 20.000 metrekare yüz ölçümündeki bölümü yönünden hazine lehine toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydının iptaline, bu bölümün davacı adına tesciline karar verildiği, böylece her ne kadar keşif sırasında mahalli bilirkişiler tarafından çekişmeli 111 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı tarafından kullanıldığı belirtilmiş olsa dahi kesinleşen mahkeme hükmü dikkate alınarak, davanın (A) harfi ile gösterilen 20.000 metrekare bölümü yönünden davacı yararına 3402 sayılı kadastro yasasında belirtilen zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 111 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 20.000 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline, davalı ... yönünden 6360 sayılı kanun gereğince köylerin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, böylece davalı olarak taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla Alahacılı Köyü yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, Haymana Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

5.Bozma Kararı

Kararın (IV/3.) paragrafında yer verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.04.2018 tarih ve 2015/21529 Esas, 2018/2366 Karar sayılı kararı ile " Mahkemece; kısa kararda "davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 23 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline" şeklinde hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda “davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 23 sayılı parselin tapu kaydının iptaline, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davanın reddine” şeklinde hüküm kurulduğu, bu şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, kısa kararın gerekçeli karara aykırı olması, mahkemelere olan güveni zedeleyeceği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesine de aykırılık oluşturduğu " gerekçesiyle bozulmuştur.

6.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Haymana Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/06/2019 tarih, 2018/142 Esas, 2019/134 Karar sayılı kararıyla; davacının tutunduğu 08.01.1979 tarihinde kesinleşen 1974/392 Esas, 1978/214 Karar sayılı ilamı ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 20.000 metrekare yüz ölçümündeki bölümü yönünden hazine lehine toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydının iptaline, bu bölümün davacı adına tesciline karar verildiği, böylece her ne kadar keşif sırasında mahalli bilirkişiler tarafından çekişmeli 111 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı tarafından kullanıldığı belirtilmiş olsa dahi kesinleşen mahkeme hükmü dikkate alınarak, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 20.000 metrekare bölümü yönünden davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Yasasında belirtilen zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın Alahacılı Köyü Muhtarlığı açısından husumetten reddine, ..., ... ve Haymana Belediye Başkanlığı açısından kısmen kabulü ile, 28/04/2015 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide "A" harfi ile gösterilen 20.000 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

7. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine, çekişmeli taşınmazın Hazinenin tapulu taşınmazı olup zilyetlik ve zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceği, mahkemece yapılan keşif ve araştırmanın yeterli olmadığı zira mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğru olmadığı, ayrıca bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu, tahkikatın derinleştirilmesi gerektiği, bu sebepler ve re’sen göz önüne alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

9.2. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararlarında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (IV.6) numaralı paragrafında yer verilen Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.