"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, davalı Belediyeler aleyhine açılan davanın husumetten reddine ilişkin verilen karar, davalı Hazine ve dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği yaklaşık 4 dönüm taşınmazın davacı tarafından imar ihya edilerek 25 yılı aşkın zamandır kullanıldığını belirterek taşınmazın imar ihya ve kazandırcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ve dahili davalılar davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/03/2012 tarihli ve 2007/845 E., 2012/137 K. sayılı kararıyla; davacı lehine dava tarihine kadar zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2012 tarihli ve 2012/4536 E-11727 K. sayılı kararıyla; “ ... mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmaz üzerinde bulunan antep fıstığı ve diğer meyve ağaçlarının dikilme suretiyle mi yoksa aşılama suretiyle mi dava konusu taşınmaz üzerinde bulunduğunun araştırılması, imar ihyanın başlangıç ve tamamlanma tarihinin, taşınmazın niteliğinin, kullanım süresinin ve zilyetlik başlangıç tarihinin belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmesi.” gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/02/2015 tarihli ve 2013/82 E., 2015/159 K. sayılı kararıyla, davacı lehine dava tarihine kadar zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve dahili davalılar Karaköprü Belediye Başkanlığı ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 16/11/2017 tarihli ve 2015/13335 E - 2017/7943 K. sayılı kararıyla; “.. hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetlik durumunun belirlenmesi, tanık ve bilirkişi sözlerinin ilmi esaslara göre hazırlanmış ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşan uzman bilirkişilerin raporları ile denetlenmesi gereğine değinilmiş olmasına rağmen, Mahkemece keşif yapılmaksızın, dosya ziraat ve jeoloji bilirkişilerine tevdii edildiği, bilirkişilerce dosyaya sunulan rapor doğrultusunda hüküm kurulduğu, Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği.” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/06/2019 tarihli ve 2018/400 E., 2019/451 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz başında keşif yapıldığı, keşifte taşınmaz üzerinde fıstık, zeytin ve badem ağaçlarının olduğunun görüldüğü, ziraat bilirkişi raporunda ağaçların yabani olmayıp, dikilmiş kültür bitkisi olduğunun belirtildiği mahalli bilirkişilerin de taşınmaz üzerindeki ağaçların davacı tarafca dikildiğini beyan ettikleri, bilirkişi raporlarına göre 1985, 1992 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarının incelenmesinde imar ihya çalışması yapıldığının tespit edildiği, ayrıca ziraat bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın 1985, 1992 ve 1999 yıllarında imar-ihya çalışmalarının tamamlandığını bildirdiği, davaya konu taşınmazın yargılama sırasında 09/01/2013 tarihinde Hazine adına tecil edilip 382 nolu parsel içerisinde kaldığı, davacının (A) harfi ile gösterilen 2.517,98 m2'lik alanı imar ve ihya ettikten sonra Hazine adına tescil tarihinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süredir aralıksız ve malik sıfatıyla kullanarak zilyetliğini sürdürdüğü, bilirkişi raporu ve dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarına göre de imar ihyaya ve zilyetliğe ilişkin şartların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmaz Hazine adına tescilli olduğundan davalı belediyeler adına açılan davanın husumetten reddine dair karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, bozma ilamlarının gereklerinin yerine getirilmediğini, keşif neticesinde alınan raporların yetersiz olduğunu, taşınmazın 3402 sayılı Yasanın 14 ve devamı maddelerinde belirtilen koşullara sahip olmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, Belediye aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddedilmesine rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında ‘’taşlık’’ vasfıyla tespit harici bırakılan ve bilahare yargılama sırasında “hali arazi” vasfıyla ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde ''(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.''
Ayrıca karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesinde ise; ''Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. .'' düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Çekişmeli taşınmazın yörede 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakıldığı, bilahare karar tarihinden önce, 09.01.2013 tarihinde Hazine adına hali arazi vasfıyla 382 parsel numarasıyla ihdasen tapuya tescil edildiği saptanmıştır.
6.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./2.) nolu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
6.3.3. Dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemine gelince; dahili davalılar hakkında açılan dava husumet nedeniyle reddedildiğine göre lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılmak suretiyle dahili davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
6.3.4. Ayrıca kanunun açık hükmüne aykırılık sebebiyle re’sen yapılan inceleme neticesinde, davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü ve Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığına göre, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacıya yükletilmesi de isabetsizdir.
VI. SONUÇ:
1. Kararın (IV/6.3.2.) nolu bendinde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Kararın (IV/6.3.3.) ve (IV/6.3.4.) nolu bendinde açıklanan nedenlerle; dahili davalı ... Belediye Başkanlığının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının ve resen yapılan inceleme sonucu temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın dahili davalı ... Belediye Başkanlığı’na iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.