Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3956 E. 2022/1734 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 3. derece arkeolojik sit alanında bulunan taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesinde yapılan değişiklikle sadece 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının zilyetlikle kazanılamayacağı hükmü getirildiği, 3. derece arkeolojik sit alanlarının ise zilyetlikle kazanımın önünde yasal bir engel bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararı, taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı kapsamında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesi suretiyle düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Yerel Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 3.derece arkeolojik sit alanında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilen 150 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 2863 sayılı Kanunun 11. maddesinde 5663 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle sadece 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının zilyetlikle kazanılamayacağı hükmü getirildiği, 3. derece arkeolojik ve doğal sit alanları 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve TMK'nın 713. maddesinin aradığı şartlar oluştuğu takdirde zilyetlikle kazanılabildiği, dava konusu taşınmazın davacıya miras yolu ile intikal ettiği ve 20 yılı aşkın zamandan beri çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatı ile zilyetliğinde olduğu, bu itibarla davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Dava konusu taşınmazda sit alanına ve derecesinin belirlenmesine yönelik yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu, 1.ve 2. derece sit alanlarının özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürmüştür.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1 .4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

3.2.3. 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 11. maddesi; “Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.) Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) numaralı bendinde yer verilen mahkeme kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

3.3.2. Ancak, çekişmeli taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanında kaldığı anlaşıldığı halde, bu hususun beyanlar hanesinde gösterilmemesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararının hüküm fıkrasının 1.bendinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.

V. SONUÇ:

1-Yukarıda 3.3.1. numaralı bentte açıklanan nedenlerle; sair temyiz itirazlarının reddine,

2-3.3.2. numaralı bentte açıklanan nedenlerle Mut Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.06.2016 tarihli hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna "Taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı kapsamında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.