Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4059 E. 2022/1710 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin davayı kabul kararının Hazine ve DSİ tarafından temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, davacının yirmi yıllık zilyetliğini ispatladığı ve taşınmazın davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın husumetten yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar, davalılar Hazine, DSİ ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Konya ili Bozkır ilçesi Dereiçi kasabası sınırları içerisinde bulunan 320 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit ve tescil gördüğünü, gerçekte bu yerin Hazine ile hiçbir alakası olmadığını, bu yerin atalarından babasına kaldığını ve babasından da kendisine intikal ettiğini, nizasız ve fasılasız bu güne kadar kullanıldığını bu nedenlerle kadastro sırasında Hazine adına 320 ada 17 parsel olarak tespit edilen gayrimenkulün tespit ve tescilinin iptali ile kendisi adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

2.1. Davalı Hazine temsilcisi, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

2.2. Dahili davalı ... Belediyesi vekili davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2015 tarihli ve 2013/147 E., 2015/236 K. sayılı kararıyla; davaya konu yerin çok eskiden beri bağ olduğu, taşınmazın sahibinin ve tespit bilirkişilerin farklı köylerden olması sebebiyle maliki bilinemediğinden ... adına tespit gördüğü, taşınmazın bağ olarak davacıya babasından kaldığı, daha sonra baraj suyu altında kaldığı, her ne kadar taşınmaz kamulaştırma alanı içinde kalmış olsa da taşınmazın malikinin halen tapuda ... olması sebebiyle mülkiyetin davacıya ait olduğu, bu sebeple mülkiyet tespiti değil iptal ve tescil hükmü kurulduğu açıklanarak davacının davasının kabulü ile, Konya ili Bozkır ilçesi Dereiçi kasabası 320 ada 17 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline dair karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 16. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 18/12/2017 tarihli ve 2015/21313 E., 2017/9062 K. sayılı ilamı ile; “... çekişmeli taşınmaz baraj suları altında kalmasına ve tapu kaydının beyanlar hanesinde kamulaştırma şerhi bulunmasına rağmen DSİ Genel Müdürlüğünün davaya dahil edilmediği ve taraf teşkili tam olarak sağlanmadan işin esasına girilerek karar verildiği, yine, çekişmeli taşınmazın baraj suları altında kaldığı belirtildiği halde, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, memleket haritaları, fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ve uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilerek uzman bilirkişilerce yöntemine uygun şekilde incelenmediği, çekişmeli taşınmazın kamulaştırma alanı içerisinde kaldığı belirtilmesine rağmen DSİ Bölge Müdürlüğünden kamulaştırmayla ilgili tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritaların istenmediği, yetersiz ve soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına dayanılarak karar verildiği ... çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve davacı tarafından taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açıldığı, tapu kayıt maliki olmayan davalı ... Başkanlığının eldeki davada taraf sıfatı bulunmadığı, 6360 sayılı Yasa uyarınca anılan Belediye Başkanlığının tüzelkişiliğinin de sona erdiği, 6360 sayılı Yasa uyarınca taraf teşkili sağlandıktan sonra Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi, ayrıca taşınmazın baraj gölü suları altında kaldığı belirlendiğine göre taşınmaz hakkında mülkiyetin tespiti yerine, tapu iptali ve tescile karar verilmesinin de isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2018/22 E., 2019/134 K. sayılı kararıyla; bozma öncesine ait gerekçelerle Konya ili Bozkır ilçesi Deriçi Mahallesi/Köyü 320 ada 17 parselde kayıtlı ... adına tespit gören taşınmazın mülkiyetinin davacı ... adına tespitine, davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi, dahili davalılar ... ve DSİ Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi, davanın süresinde açılmadığını, Mahkemece eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

Dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili, Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereğince kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

Dahili davalı ... vekili, kamu mallarının şahsi mülkiyete konu olamayacağını, uyuşmazlık konusu yer üzerinde zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi, sürdürülüş biçimi, ekonomik amaca uygun olup olmadığı hususlarında somut veriler olmadığı, soyut tanık beyanları haricinde davasını ispatlayamadığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

6.2.Hukuki Nitelendirme

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

6.3.Değerlendirme

6.3.1. Kadastro sonucunda Konya ili Bozkır ilçesi Dereiçi köyü çalışma alanında bulunan 320 ada 17 parsel sayılı 1.332,11 metrekare yüzölçümüne sahip taşınmaz malikinin kesin olarak bilinemediği ve kültür arazisi olduğu belirtilerek bağ vasfı ile Hazine tespit ve tespite itiraz edilmeksizin tescil edilmiştir.

6.3.2. Hükmü temyiz yetkisi, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; dava; tapulu taşınmaza karşı açılmış tapu iptal ve tescil davasıdır. Şu halde hükmü temyiz eden Bozkır Belediye Başkanlığının çekişmeli taşınmazın kayıt maliki olmadığı, ayrıca bağımsız hak talebi ile çekişmeli taşınmaz hakkında açılmış bir davası ya da yargılama sırasında eldeki davaya katılma talebi de bulunmadığı gibi, temyiz isteğinde bulunanın aleyhine bir hüküm de kurulmadığı bu hali ile hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı da kuşkusuzdur.

6.3.3. Davalı Hazine temsilcisinin ve dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarına gelince, kararın (IV/2.) no.lu paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine temsilcisinin ve dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğünün yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince DSİ ve Hazineden harç alınmasına yer olmadığına

kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.