"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği yaklaşık 100 dönüm civarında olan taşınmazın, 30 yıldır davacı tarafından ekilip biçildiğini, dava konusu yerin imar-ihya edildiğini ileri sürerek, taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kahta 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/03/2014 tarihli ve 2011/932 E., 2014/184 K. sayılı kararıyla; davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, ancak dava konusu alanları da içerecek şekilde 684 parselin Hazine adına tescili ve davaya tapu iptali ve tescili olarak devam edilmesi de dikkate alındığında toplulaştırma projesi kapsamında hali hazırda bulunan zilyetlikleri gözönüne almaksızın bir bölgede tapulama harici kalmış bütün yerlerin hazine adına tescil edilmiş olmasının davacıların zilyetlikle mülk edinme koşulların gerçekleşmesi karşısında hukuken korunmasının olanaklı olmadığı, bu parsel içerisinde olan dava konusu yerlerin bu parselden ayrılarak davacı adına kayıt edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 16/04/2013 tarihli raporu uyarınca Adıyaman ili, Kahta ilçesi, Çaltılı köyünde bulunan 684 parsel sayılı taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile raporda (A), (B) ve (C) harfleriyle belirtilen toplam 62.541,21 m2'lik alana ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2014 tarihli ve 2014/11585 E., 2014/14544 K. sayılı kararıyla; “ ...usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına” dair verilen karara karşı davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş bu kez Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 26/05/2015 tarihli ve 2015/3757 E., 2015/6782 K. sayılı kararıyla; “Hava fotoğraflarını inceleyen fen bilirkişilerinin 1985 tarihli hava fotoğrafında (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde ağaçların gözüktüğünü ancak cinsinin belirlenemediğini bildirmesine rağmen Mahkemece bu konuda daha yetkin ve donanımlı jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi marifeti ile ağaçların cinsinin belirlenmesine yönelik rapor alınmadığı, bilirkişilerin 1985 tarihli hava fotoğrafında (B) harfi ile gösterilen bölümde imar-ihyanın bulunmadığı, (C) harfi ile gösterilen bölümde ise imar ve ihyanın bulunduğu, 1999 tarihli hava fotoğrafında ise (B) harfi ile gösterilen kısımda imar ve ihyanın başladığı, (C) harfi ile gösterilen kısımda imar ve ihyanın bulunduğu belirtilmesine rağmen aynı raporda 2011 tarihli uydu görüntüsünde (B) ve (C) harfi ile gösterilen alanlarda imar ve ihyanın başlamadığını bildirmeleri nedeniyle ortaya çıkan çelişkinin usulünce giderilmediği, kendi içinde çelişkili olan rapor hükme esas alınarak karar verildiği, ayrıca taşınmazın batısında dere bulunduğu bildirilmesine rağmen yapılan keşif sırasında jeolog bilirkişi de bulundurulmadığı açıklanarak Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, davalı ... vekilinin karar düzeltme istemleri belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 04.12.2014 tarihli ve 2014/11585-14544 Esas, Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına,” karar verilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/09/2018 tarihli ve 2015/638 E., 2018/882 K. sayılı kararıyla; 1985 yılına ait hava fotoğrafında fen bilirkişisinin 22.03.2018 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen alanda yer yer ağaçların bulunduğu, 1999 yılına ait hava fotoğrafında geniş yapraklı ağaçların bulunduğu, 2011 yılına ait hava fotoğrafında da bu durumun değişmediği, (B-1, B-2, D) ile gösterilen alanda 1985 yılına ait hava fotoğrafında imar ihyanın bulunmadığı 1999 ve 2011 yılına ait hava fotosunda bu alanlarla ilgili imar ve ihyanın bulunduğu, (B-3, C-1, C-2, C-3) ile gösterilen alanların güneyinde 1985 yılına ait hava fotoğrafında imar ihyanın başladığı, 1999 ve 2011 yılına ait hava fotosunda bu alanlarla ilgili imar ve ihyanın bulunduğu, (C-4, C-5) harfi ile gösterilen alanda 1985, 1999 ve 2011 yılına ait hava fotoğrafında imar ihyanın bulunmadığı, yine ziraat bilirkişi raporunda (A, B-1, B-2, D, B-3, C-1, C-2, C-3) ile gösterilen alan için 1990 yılında imar ihya edilerek tarım arazi olarak kazandırıldığı 20 yıldan fazla zamandır tek yıllık kültür bitki yetiştiriciliği yapıldığının belirtildiği, taşınmazın kadastro çalışmalarından çok önce dededen ve babadan miras yoluyla davacıya intikal ettiği, zilyetliklerinin 20 yıldan çok fazla olduğu, davacının nizasız fasılasız malik sıfatıyla uzun süredir araziye zilyed olduğu, sınırlarının sabit olduğu, kuru tarım arazisi vasfında olduğu, orman vasfında olmadığı, köye veya Devlete ait yerlerden olmadığı, taşınmazın tespit dışı bırakma işleminin kesinleşme tarihinden itibaren de 20 yıllık zilyedlik süresinin dolmuş olduğu, dolayısıyla olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinmenin tüm koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 22/03/2018 havale tarihli fen bilirkişi raporu uyarınca Adıyaman ili, Çaltılı köyünde yapılan arazi toplulaştırması sonucu 188 ada 1 parsel ve 240 ada 3 parsel nolu taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile raporda (A), (B1), (B2), (B3), (C1), (C2), (C3) ve (D) ile belirtilen toplam 64.119,64 m²'lik alana ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... temsilcisi, eksik inceleme ile karar verildiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi rapor ve krokilerinin yetersiz olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve bilahare yargılama sırasında “hali arazi” vasfıyla ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilip toplulaştırma işlemi neticesinde Hazine adına kaydedilen taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin 2. fıkrasında “(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
326. maddesinde '' (1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.'' düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yörede 1980 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu belirtilerek tespit harici bırakıldığı, bilahare karar tarihinden önce, 10.03.2013 tarihinde Hazine adına 684 parsel numarasıyla ihdasen tapuya tescil edilen ve 15.02.2016 tarihinde toplulaştırma sonucu oluşan ve Hazine adına kayıtlı 188 ada 1 ve 240 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kaldığı saptanmıştır.
6.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./2.) no.lu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV./3.) no.lu paragrafında yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ... temsilcisinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
6.3.3. Ancak HMK'nın 297/2. maddesi gereğince hakim, yargılama sonunda, davacının talebinin kapsamını da dikkate alarak taraflara yüklenen hak ve borçları açıkça gösterir ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmakla yükümlüdür. Kabulüne karar verilen ve (C2) ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümü tescil harici bırakılan yer olup, tapu kaydı bulunmadığına göre infazda tereddüt oluşturacak şekilde iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi (A), (B1), (B2), (B3), (C1), (C3) ve (D) ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin çekişme konusu hangi parselden ne oranda iptal edileceği açıkça gösterilmeden infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.
6.3.4. Yine, Kanunun açık hükmüne aykırılık sebebiyle re’sen yapılan inceleme neticesinde, davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü ve Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığına göre, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacıya yükletilmesi isabetsiz olmakla birlikte bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1. Kararın (IV/6.3.2.) no.lu bendinde açıklanan nedenlerle; davalı ... temsilcisinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının kararın (IV./6.3.3. ve 6.3.4) paragraflarında açıklanan nedenlerle kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "2-Çekişmeli 188 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 22/03/2018 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.341,66 metrekarelik; (B1) harfi ile gösterilen 12.422,05 metrekarelik, (B2) harfi ile gösterilen 14.956,77 metrekarelik, (B3) harfi ile gösterilen 4.861,68 metrekarelik, (C1) harfi ile gösterilen 2.815,84 metrekarelik ve (D) harfi ile gösterilen 1.747,19 metrekarelik bölümünün; çekişmeli 240 ada 3 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (C3) harfi ile gösterilen 9.199,46 metrekarelik bölümünün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali bu bölümlerin davacı ... adına tapuya tesciline, aynı raporda (C2) harfi ile gösterilen 774,99 metrekarelik taşınmaz bölümünün ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, hüküm fıkrasının 4. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 4. bent olarak “Davalı ... harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın davacıya iadesine," ibaresinin yazılarak hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.