Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4226 E. 2022/4197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet iddiasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin yasal koşullarını sağladığının ve taşınmazın Hazine'nin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığının bozma kararına uygun olarak yapılan araştırma ve inceleme sonucu tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro çalışmaları sonucunda; Kocasinan ilçesi Hasancı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen 101 ada 83 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 22.05.2017 tarihli ve 2015/7646 E-2017/3471 K sayılı kararı ile “...doğru sonuca varılabilmesi için; tespit tarihinden (2003) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin (1978-1983-1988) en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmelidir. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve davacı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan oluşan ziraatçı bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; 3 kişilik uzman ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile çekişmeli taşınmaza komşu olup hükmen kesinleşen 82 sayılı parsel ile 84 sayılı parsellerin toprak yapısının ve niteliğinin mukayese edilmesi suretiyle ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ve niteliğini belirtir, imar-ihyanın başlangıç ve bitiş tarihlerini içerir arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekine taşınmazın komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında işaretlenmek suretiyle bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi istenilmeli, bilirkişi raporları hazırlanırken dosyadaki mevcut bilirkişi raporlarının da irdelenmesi istenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir... ”gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.06.2019 tarihli ve 2017/1845 E – 2019/853 K. sayılı kararıyla; taşınmazın kadastro tespit tarihinden geriye doğru 30-40 yıla yakın süredir davacı tarafından işlenerek tarım yapıldığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 83 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre bozma ilamı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak (IV/3) numaralı paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 26/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.