Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4296 E. 2022/2393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının ileri sürdüğü zilyetliğe bağlı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarını sağladığı ve bozma kararına uygun araştırma ve inceleme yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kadastro çalışmaları sonucunda; Sivas ili Merkez ilçesi Alahacı köyü çalışma alanında bulunan ve sahibinin tespit edilememesi nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilen temyize konu 101 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile kendisi ve kardeşi Osman adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 101 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı ve dava dışı Osman Bozkır adına 1/2 paylı olarak tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.11.2013 tarihli ve 2013/10302 E., 2013/10516 K. sayılı kararı ile “...doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; tespit tarihi olan 2007 yılından geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait steoroskopik hava fotoğrafları getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde harita, jeodezi ya da fotogrametri uzmanı fen bilirkişi, önceki bilirkişiler dışında üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanılageldiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların öncesinin ve hali hazır durumunun ne olduğu, taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü ve niteliği hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş, denetime elverişli rapor istenmeli, çekişmeli taşınmazların farklı yön ve açılardan fotoğrafları çektirilerek, çekişmeli taşınmazların sınırları işaretlenmeli; uzman fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli harita ve rapor düzenlenmesi ve getirtilen hava fotoğraflarını steoroskop aleti ile inceleyerek fotoğraflardaki niteliğinin ne olduğu hususunda ayrıntılı rapor vermesi istenmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de davada taraf olmayan Osman Bozkır lehine hüküm kurulması da isabetsizdir…” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 03.11.2015 tarihli ve 2014/283 E. – 2015/445 K. sayılı kararıyla; davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, 101 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazların ½ payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki zilyetlik araştırmasının da yeterli olmadığını ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.