Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4298 E. 2022/2395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlik ve imar-ihya yoluyla iktisabı iddiasına dayalı tescil davasında, Hazine'nin itirazı üzerine iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın zilyetliğe konu olup olmadığı, zilyetliğin süresi ve imar-ihya faaliyetlerinin kapsamı hususlarında yeterli araştırma yapılmadan, hava fotoğrafları gibi önemli deliller değerlendirilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Manavgat ilçesi, Ulukapı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, taşınmaz bölümlerinin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş, TMK’nın 713/6 maddesi uyarınca taşınmaz bölümünün Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 16.284,93 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarihli ve 2015/19284 E. - 2018/928 K. sayılı kararı ile; “...hükümden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca, 6360 sayılı Kanun uyarınca Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir... ”gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.01.2019 tarihli ve 2018/257 E. – 2019/9 K. sayılı kararıyla; davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 16.284,93 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, 3402 sayılı Yasa uyarınca zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin yeterli araştırma yapılmadığını, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tescili isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin uyuşmazlıkların sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için; davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava tarihinden geriye doğru davasız ve aralıksız 20 yıl süreyle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunun, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya ederek taşınmazı tarıma elverişli hale getirdiğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması gerekmektedir.

6.3.2. Somut olayda, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup, bu fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken hava fotoğraflarından faydalanılmamış, davaya konu taşınmaza komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

6.3.3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümüne komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanağı kayıtlar getirtilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmazı kapsayan dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına konulmalıdır.

6.3.4. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve daha önceki keşfe katılmamış üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar- ihyanın ne zaman tamamlandığı, davacı tarafın çekişmeli bölüm üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, kot farkını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporunu değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, dosya arasına getirtilen hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi suretiyle, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden taşınmazın yeri denetime açık şekilde belirlenerek, krokide işaretlenmek suretiyle, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bu şekilde davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

6.3.5. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan