"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesinin ekindeki krokide gösterilen 7 dönüm miktarındaki taşınmaz bölümünün, müvekkili tarafından imar-ihya edildiğini ve 20 yılı aşkın süredir kullanıldığını ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazın taşlık olarak tescil harici bırakıldığını ileri sürerek, taşınmazın müvekkili adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine davaya cevap vermemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, dava usul ve yasaya aykırı olduğundan reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Mahkemece dava konusu taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/05/2015 tarihli ve 2014/154 Esas - 2015/318 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın davacıya murisinden geldiği ancak dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarına göre, taşınmazda toprak işlemesi yapıldığına dair emare bulunmadığı, arazinin bakımının ve amenajman çalışmalarının düzgün şekilde yapılmadığı, taşınmazdaki taşlık ve yabancı ot yoğunluğu nedeniyle henüz imar ve ihyasının tamamlanmadığı, bu haliyle taşınmazın tarım arazisi vasfını kazanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar-ihya edildikten sonra çok uzun süre müvekkili tarafından kullanıldığını, bilirkişi raporuna itiraza ilişkin 11/05/2015 tarihli dilekçelerinde de belirttikleri üzere, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, taşınmazın niteliğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresinin tespiti bakımından 3 ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafından yararlanılması gerektiği halde, Mahkemece yalnızca 2 adet hava fotoğrafının hükme esas alındığını, yargılama sırasında bu hususa ilişkin itirazda bulunmuş olmalarına rağmen Mahkemece itirazlarının nedensiz şekilde reddedildiğini beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
1975 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında, Şanlıurfa/Birecik/Ekenek köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz bölümü, “taşlık, kayalık” yerlerden olmakla tescil harici bırakılmıştır.
Dava; Türk Medeni Kanunu’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi;
“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi;
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi;
“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 53,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.