Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4401 E. 2022/2633 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazın bir bölümüne jandarma karakolu yapılması nedeniyle zilyetliklerini terk ettikleri ve tapu iptali ve tescil davası için gerekli yasal koşulları oluşturamadıkları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki tarihli kararı, davalı Hazinenin temyiz isteği üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda bozulmuş olup, Mahkeme tarafından bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I.DAVA

Kadastro sonucu Kastamonu ili, Cide ilçesi, Çayyaka köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 188 ada 30 parsel sayılı 2.254,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kargir iki katlı ve tek katlı bina ve bahçesi vasfıyla, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır.

II.CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi derecatta sunduğu sözlü ve yazılı beyanlarında davanın reddini savunmuştur.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece önceki tarihli karar ile, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, teknik bilirkişinin 30.04.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 188 ada son parsel numarası ile davalı Hazine adına, krokide (B) harfi ile gösterilen 2.054,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 188 ada son parsel numarası ile davacılar ... ile ... adlarına 1/2'şer hisse ile tapuya tesciline, üzerindeki “kargir iki katlı bina ve garajın Hazineye ait olduğu” hususunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiştir.

IV.TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Bozma Kararı

Mahkemenin kararı, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.02.2019 tarihli ve 2016/5606 Esas - 2019/649 Karar sayılı kararıyla; “Temyize konu olan taşınmaz bölümüne davacıların 20 yılı aşkın süreyle zilyet olmadığı dosya kapsamıyla belirlendiği gibi, bu husus Mahkemenin de kabulündedir. Ziraat bilirkişisinin raporunda taşınmazın üzerinde 30-35 yıldır tarım yapılmadığı belirtilmiş olup, mahalli bilirkişi beyanlarına göre de bu süre zarfında taşınmazın karakol binası olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu eylemli durum 30-35 yıldır davacılar tarafından niza konusu yapılmadığına göre, taşınmazın karakol binası ve bahçesi olarak kullanılması nedeniyle, davacıların taşınmazın üzerindeki zilyetliklerini terk ettiklerinin kabulü zorunludur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava taşınmazın bir bölümüne yönelik olduğu halde taşınmazın tapu kaydının tümüyle iptaline karar verilip, davacılar adına tescile karar verilen bölüm dışında kalan bölüm hakkında tescil hükmü kurulmaması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.11.2019 tarihli ve 2019/127 E., 2019/203 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, dava konusu yerin karakol binası olarak kullanıldığı, davacılar tarafından 30-35 yıldır kullanılmadığı, zilyetliklerini terk ettikleri, ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde 30-35 yıldır tarım yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4.Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.

5.Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, dosya kapsamı itibariyle davaya konu edilen 2.254,30 m2 yüzölçümündeki taşınmazın yalnızca 200,00 m2 bölümünün jandarma karakol binası yapılmak üzere bırakıldığı ve fakat bilahare Jandarmanın bu miktarı aşar şekilde taşınmazın tamamını kullandığı, etrafına tel çekmek sureti ile ve silah zoruyla davacıların taşınmazı kullanımının engellendiği tespit edilmiş iken, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin iradi olarak terk edildiği yönündeki tespit ve bu tespite dayalı olarak davanın reddedilmiş olmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, dosya kapsamı itibariyle davacılar murisinin taşınmazda nizasız, fasılasız 40-50 yıl boyunca zilyet olduğu ve bu yeri ekip biçtiğinin sonrasında davacıların jandarmanın fiili engeline kadar yeri ekip biçtiği ve zilyet olduğu, bu itibarla zilyetlik hususunun dosya kapsamı itibariyle ispatlandığı, tüm bunlara ilaveten dava konusu edilen yerin bir bölümünde halen davacıların zilyet olduğu, fındık bahçelerinin bulunduğu, Mahkemece en olumsuz koşulda dahi Jandarma tarafından tel örgüyle ayrılan alanın tespiti ve kalan yerin davacılar lehine tesciline karar verilmesi gerekirken tüm parsel bakımından (2.254,30 m2) haklı davanın reddedildiği, oysa ki Jandarmanın tel örgüyle ayırmadığı kısımlarda halen tarım faaliyetlerin yürütüldüğünü belirterek, usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.

6.Gerekçe

6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.

6.2.İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, " Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine kararın (IV/2.) no.lu bendinde yer verilen bozma ilamı gereğince karar verilmiş olmasına, (IV/3.) no.lu bentte yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.