"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Tevekkeli köyü 96 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davacının murisi ölü ...'a, 1/2 hissesinin ise yine ölü ... ...'a ait olduğunu, iş bu dava konusu taşınmazın BOTAŞ firmasının doğal gaz boru hattı döşemesi suretiyle istimlak edildiğini, istimlak bedelinin ... mirasçıları adına yatırılması gerekirken maddi hata sonucu ölü ...mirasçıları adlarına yatırıldığını, davacının müracaatı üzerine BOTAŞ firmasının davalılara ödemeyi geçici olarak durdurduğunu ileri sürerek Tevekkeli köyü 96 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davacının murisi ... adına tespitine ve ...adına olan hissenin iptali ile 1/2 hissenin davacının murisi ... adına tapuya tescili ile istimlik bedelinin mirasçılarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili, yargılama safahatındaki savunmalarında, davaya konu taşınmazın bütününün davacıların murisi ...'ya ait olduğunu, ancak ...öldüğünde varisleri olan davacıların çok küçük olmaları nedeniyle bu yere davacı ve tapuda görünen diğer hissedarların zilyet ettiğini, kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin davacıların murisi adına tespit gördüğünü, on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/09/2015 tarihli ve 2004/554 E., 2015/593 K. sayılı kararıyla; çekişmeli Tevekkeli (Kapıçam) köyü 96 parselin tutanağının 03.04.1961 tarihinde kesinleştiği, tapu iptal ve tescil davasının 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.11.2004 tarihinde açıldığının belirlendiği, buna göre tutanakların kesinleşmesinden 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davalarının da dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, çaplı tapu belgesinde görüleceği gibi Tevekkili köyü, 96 parsel 1/2 payı için açılan tedbir istemli davanın tapu iptal ve tescil davası değil mülkiyetin tespiti davası olduğunu, murisi evvelinden, murise ve sonrası varislerinin tapu belgesinde mülkleri olarak gözüken tarlayı ekip, biçip kullandığı, zilyet ve tasarruf ettiği, imar ve ihya ettiği, yanlış yatırılan İstimlak bedeline kadar taraflar arasında en ufak niza ve ihtilaf olmadığını, tedbirli olarak açtıkları mülkiyetin tespitii davasında haklı olduklarını Mahkemece keşif yapılmadığı gibi davalılardan ... vefat etmesine rağmen taraf teşkili sağlanmadan hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, mülkiyetin tespiti davalarında hak düşürücü süre nedeniyle ret kararı verilemeyeceğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro tutanağının tapuya yanlış geçirilmesi nedeniyle yolsuz tescil sebebiyle tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir.
3.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" düzenlemesi yer almaktadır.
3.3 Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucu Kahramanmaraş ili Merkez ilçesi Tevekkeli köyü çalışma alanında bulunan 96 parsel sayılı 29.400,00 metrekare yüzölçümüne sahip taşınmaz Ağustos 1933 tarih 44 ve 45 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı, ...oğlu ... ile ...oğlu ... ...’in mülkiyetinde iken bunlardan ...’un 1956 yılında ölümü ile mirasçılarına kaldığı ancak mirasçılarının tespit edilemediği belirtilerek ½ şer hisselerle ölü ... mirasçıları ve ...adına tespit edilmiş, tespit itiraz edilmeksizin 29/07/1961 tarihinde kesinleşmiştir.
3.3.2. Dosya içerisinde yer alan tapu kütüğünün incelenmesinde 29/07/1961 tarihinde taşınmazın ½ şer hisselerle ölü ...mirasçıları ve ...adına tescil edildiği, yine güncel tapu kaydının incelenmesinde taşınmazın ½ hissesinin ...mirasçıları, ¼ er hissesinin ise ... oğlu ... ve ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
3.3.3. Kahramanmaraş 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 19.11.2004 tarihli cevabi yazısında, 96 parsel sayılı taşınmazın kayıtlarda ½ hissesinin ölü ...mirasçıları olarak geçtiği ancak geldi kaydı olan tapulama tutanağında ise ½ hissesinin ölü ... mirasçıları olarak geçtiğini, söz konusu yanlışlığın tapulama tutanağının tescili esnasında yapıldığının görüldüğü belirtilmiştir. Bu haliyle istek kadastro öncesi nedenden değil, kadastro tutanağının tapu kütüğüne hatalı aktarılmasından kaynaklanmaktadır. Bu durumda olayda 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinin uygulama olanağı yoktur.
3.3.4. Hal böyle olunca; işin esasına girilerek, toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.