"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararı Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin kararın süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 128 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olup vefatı neticesinde davacı ve diğer mirasçılarına intikal ettiğini, kadastro tespiti sırasında 128 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının yol olarak tescil harici bırakıldığını bu bölümün mirasbırakan ... adına tapuda kayıtlı 128 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilavesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında mirasbırakan ... mirasçılarının davaya muvafakatları sağlanmıştır.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Of Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/01/2015 tarihli ve 2011/313 E. 2015/27 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile; Of ilçesi Kiraz Mahallesi 128 ada 7 parselde kayıtlı davacı taşınmazına eklenmek üzere, dosyada mevcut 13/12/2014 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda gösterilen B + C + D + E olmak üzere toplam 96,22 m²' lik kısmın yoldan terkini ile davacı parsel adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Of Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23/10/2018 tarihli ve 2016/2088 E., 2018/6131 K. sayılı kararında tescil davalarından TMK’nın 713/3 maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğinin yasal hasım olduğunu, davanın Hazine ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, TMK’nın 713/4. ve 5. maddeleri gereğince yasal ilanların yapılması gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Of Sulh Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Of Sulh Hukuk Mahkemesinin 10/12/2019 tarihli ve 2018/768 E., 2019/1324 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile; Of ilçesi Kiraz Mahallesi 128 ada 7 parselde kayıtlı davacı taşınmazına eklenmek üzere ,dosyada mevcut 13/12/2014 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda gösterilen B + C + D + E olmak üzere toplam 96,22 m²' lik kısmın yoldan terkini ile davacı parsel adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Of Sulh Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Of Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... vekili ile Of Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; açılan davanın yersiz olduğunu, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
5.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Sulh Hukuk Mahkemesinin davada görevli olmadığını, yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu, davacı lehine zilyetlik koşulların oluşmadığını belirterek, hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan bölümün tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. Maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”
6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, ‘’Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacının çekişmeli taşınmaz bölümünü ne şekilde kullandığı, imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman imar ihya edildiği hususları araştırılmamış, tamamlanma tarihinden dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü açıklamaktan uzak tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan soyut içerikli rapor ile koordinatları bulunmayan ve infazda tereddüt oluşturabilecek fen bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
6.3.2. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, önceki raporları irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı lehine zilyetlik ile kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın yatıranlara geri verilmesine, 06/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.