Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4668 E. 2022/4756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisabı iddiasıyla açılan tapu tescil davasında, taraf teşkili ve yargılama sürecinde eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davada tüm ilgili kamu tüzel kişiliklerine husumet yöneltilmemesi, hava fotoğrafları gibi önemli delillerin incelenmemesi ve eksik inceleme ile yetinilmesi nedeniyle, yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; sınırlarını belirtmiş olduğu bölümlerin kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığını, bu yerleri imar ihya ederek 20 yıldan fazla bir zamandır kullanıldığını, lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu belirterek, adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

2.1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlik ile iktisabının mümkün olmadığını, orman sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tespit edilmesini ve netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.2. Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını, davanın reddi ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III.MAHKEME KARARI

Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/03/2013 tarihli ve 2011/461 E., 2013/95 K. sayılı kararıyla; yapılan keşif, alınan beyanlar ve bilirkişi raporları doğrultusunda davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle fen bilirkişi raporunda (A) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili ile davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme tarafından yeterli araştırma yapılmadığını, taşınmazın bulunduğu yerin etrafına devlet ormanı ile çevrili olduğunu, raporları arasında çelişki bulduğunu, dava konusu yerin Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken davacı adına tesciline karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep ettim etmiştir.

2.2.Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, bölgede orman kadastrosu yapılıp kesinleştiğini, bu tür yerlerde başka herhangi bir inceleme yapılmasına gerek kalmadığını, taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde olmasının tapunun iptali için yeterli olduğu hususu gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Mahkemece, davacı lehine, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazine ve Şişiler köyü tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılmış ise de, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Manavgat Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerekmektedir.

3.3.2. Davada taraf teşkili sağlanmadığı gibi davanın esası hakkında yapılan araştırma inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, ziraat bilirkişisinin soyut içerikli raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

3.3.3. Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle davacı tarafa, davasını ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım konumunda bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Manavgat Belediye Başkanlığına yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, sözü edilen büyükşehir belediyesi ve ilçe belediye başkanlığının savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanılmalı; bundan sonra Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanağı kayıtlar celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazlar öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 Sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.