Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4692 E. 2022/4898 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazların, davacının daha önceki tapu kaydına dayanarak iptali ve adına tesciline karar verilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığını ispatlayamaması ve bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, tapu kaydına dayanarak kadastro çalışmaları sonucunda; Gökçeada ilçesi Çınarlı köyü çalışma alanında bulunan ve Hazine adına tespit ve tescil edilen temyize konu 260 ada 23, 265 ada 2 ve 269 ada 47 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacı tarafça dayanılan tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.04.2013 tarihli ve 2012/4587 E.-2013/2841 K. sayılı kararı ile “...Sağlıklı sonuca varılabilmesi için davacının dayanağı olan tapu kaydının varsa haritası ile dayanağı olan belgeler ve komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle ve dayanakları olan tüm belgeler okunup, kayıtlarda yazılı sınırlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınırlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, kaydın dava konusu taşınmazlara ait olduğunun anlaşılması halinde en az dere sınırı itibarı ile değişir sınırlı olduğu göz önünde bulundurularak; sabit sınırlardan başlanılmak suretiyle kapsamı miktarı ile belirlenmeli, keşfe götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir biçimde kroki düzenlettirilmeli, dosya kapsamında yer alan yerel bilirkişi ve tanıkların, taşınmaz üzerinde kadastro tespit gününe kadar 20 yılı aşkın süre ile ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığına ilişkin beyanları göz önünde bulundurulup, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22.06.2020 tarihli ve 2013/58 E. – 2020/29 K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, davacının tespit öncesi taşınmazlara ait tapu kaydının bulunduğunu ve dayanılan kaydın çekişmeli taşınmazları kapsadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesinde, “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;

A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır." hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine ve toplanan delillere, göre hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak IV.3. numaralı paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.