Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4777 E. 2022/5165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, yerel mahkemenin davayı reddetmesi usul ve yasaya uygun görülerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/2271 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş, talebi reddedilmiştir. Bu defa davacı ..., irsen intikale dayanarak dava konusu taşınmazların ... ... adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama sırasında davasını ıslah ederek, dava konusu taşınmazların babası ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar açılan davanın yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.02.2016 tarihli ve 2014/503 Esas, 2016/174 Karar sayılı kararıyla, alınan tanık beyanlarına göre çekişmeli taşınmazların ... ... adına tescil edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.04.2019 tarihli ve 2016/7973 Esas, 2019/2621 Karar sayılı ilamıyla “çekişmeli 672 ve 674 sayılı parsellerin kadastro tespitinin kesinleştiği 14.05.1981 tarihi ile davanın açıldığı 28.08.2014 tarih arasında hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek, bozma yapılmıştır.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 04.03.2020 tarihli ve 2019/687 Esas, 2020/192 Karar sayılı kararıyla, davanın Yargıtay ilamı doğrultusunda hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın miras malı olduğu ve mirasçılar arasında zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağını, hileli davranışlarla tapu kaydının yolsuz tescil ettirildiğini ve bu tür taşınmazlarda hak düşürücü sürenin gözetilmeyeceğini, bu sebepten Mahkemece verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmişitr.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro sonucu Elmacık köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 672 ve 674 parsel sayılı sırasıyla 1450 ve 750 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... kızı ... ... adına tespit edilmiş, tespit 1981 yılında kesinleşmiştir. Davacı ... ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/189 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazlarda asıl hak sahibinin kendisi olduğu iddiasıyla Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine tapuda isim düzeltilmesi davası açmış, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 672 ve 674 parsel sayılı taşınmazlarda malik olarak gözüken ... adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeden 06.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ..., Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/2271 Esas sayılı dava dosyasında, aynı taşınmazlar hakkında dava açmış, 672 ve 674 parsel sayılı taşınmazların malikinin aslında annesi ... olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, dava konusu taşınmazlarda malik olan ... ... isminin iptali ile dava konusu taşınmazların ... kızı ... adına tesciline karar verilmiştir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

6.2.2. “Kesin Bozma” denetim mahkemelerinin yargılama hukukuna kazandırdığı bir kavramdır. Bu kavram, İlk Derece Mahkemelerinin davanın kabulüne ilişkin hükmünün reddedilmesini yahut davanın reddine ilişkin hükmünün kabul edilmesini öngören bozmaları içermektedir.

6.2.3. Somut olaya gelince, Yargıtay tarafından taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu ve Mahkemece, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olan davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde bozma yapılmıştır.

V. SONUÇ

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.