"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kısmen kabul kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazı 1975 yılında tapu kayıtlarına göre malik gözüken amcasından satın aldığını, ancak müvekkilinin o zamanlar Almanya'da bulunması sebebiyle o tarihlerde taşınmazın resmi satışının yapılamadığını, daha sonra da müvekkilinin babası ile amcasının ailevi sorunlardan dolayı aralarının bozulduğunu ve taşınmazın mülkiyetinin devrinin unutulduğunu, 1980 yıllarında da köye kadastro girmesi sırasında müvekkilinin yurt dışında bulunması sebebiyle idari yoldan taşınmazın tescil gördüğünü belirterek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz hakkında Kahta Asliye Hukuk Mahkemesinde davacının babası Abuzer Karaman tarafından tescil davası açıldığını, yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiğini, dolayısı ile Mahkeme kararıyla belirlenen bu durumun davacı hakkında kesin hüküm oluşturduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, ekonomik amaca uygun bir kullanımın da bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/03/2014 ve 2010/224 E. 2014/18 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, 877 parsel sayılı taşınmazın 20/11/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (D), (E), (F), (H) harfleri ile gösterilen 21.000,00 metrekare bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31/12/2015 tarihli, 2015/19198 E., 2015/16778 K. sayılı kararıyla; davacının dayandığı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile birlikte getirtilmesi; revizyon durumunun araştırılması, revizyon görmüş ise taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının onaylı örneğinin, varsa tapu kaydının tesisine esas alınan ilama ait dava dosyasının ilgili yerlerden getirtilmesi, mahallinde yeniden keşif yapılması; keşifte 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesi göz önüne alınarak varsa haritalar uygulanmak suretiyle; haritaların bulunmaması halinde ise sınırlarına göre tapu kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesi; çekişmeli taşınmazın kayıt kapsamı dışında kaldığının tespit edilmesi halinde davacının zilyetliğe de dayandığı dikkate alınarak zilyetlik hususunun araştırılması, yöntemine uygun hava fotoğrafı incelmesi yapılması, buna göre Hazine adına idari yoldan oluşan tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. ve TMK'nın 713/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/03/2019 tarihli ve 2016/495 E. 2019/238 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, Kahta ilçesi, Çobanlı köyü sınırları içerisinde bulunan 877 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapusunun kısmen iptali ile dosyaya sunulan 19/05/2018 havale tarihli raporda (D), (E) ve (F) harfleri ile belirtilen toplam 15.568,18 m²'nin ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme tarafından eksik inceleme neticesinde karar verildiği, davanın süresi içerisinde açılmadığı, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı, alınan bilirkişi raporlarının denetlemeye elverişli olmadığını belirterek, verilen hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ihdasen oluşan tapu kaydına karşı kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi, “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir. Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, Mahkemeye de bozma kararı doğrultusunda işlem yapma ve bozma kararında işaret edilen hususları eksiksiz olarak yerine getirme yükümlülüğü doğar. Hükmüne uyulan bozma kararında dayanak tapu kayıtlarının tüm tedavüllerinin getirtilmesi, revziyon durumlarının ve haritasının araştırılması, mahallinde uygulanması istenildiği halde bu husus araştırılmamış, mahallinde uygulanmamış, ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyetliğin 1968 yılında başladığı, 2000 yılından sonra imar ihya çalışmalarına başlandığı belirtildiği halde 1985 tarihli hava fotoğrafında kullanım olduğu belirtilerek raporlar arasında çelişki oluşmuş, Mahkemece bu çelişkiler giderilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
6.3.2. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacının dayandığı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile birlikte getirtilmeli; dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulup saptanarak, revizyon görmüş ise, ilgili taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının onaylı örneği Tapu Müdürlüğünden, varsa tapu kaydının tesisine esas alınan ilama ait dava dosyası Tapu Müdürlüğü ve/veya mahkemesinden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların gösterecekleri tanıklar, teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı; keşifte 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesi göz önüne alınarak varsa haritalar uygulanmak suretiyle; haritaların bulunmaması halinde ise sınırlarına göre tapu kayıtlarının kapsamları belirlenmeli; kayıtların kapsamı belirlenirken dava dışı revizyon gördüğü taşınmazlar göz önüne alınmalıdır. Çekişmeli taşınmazın kayıt kapsamı dışında kaldığının tespit edilmesi halinde davacının zilyetliğe de dayandığı dikkate alınarak, ziraat bilirkişisinden taşınmazın öncesinin hangi nitelikte olduğu arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hususlarında ayrıntılı ve fotoğraflı rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ve bilirkişi raporuyla denetlenmeli, daha sonra Hazineye ait tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zamana ilişkin hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, çekişme konusu taşınmaz bölümünü hava fotoğrafları örnekleri üzerinde gösterecek şekilde ve bu yerin önceki tespit tarihindeki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı konusunda rapor alınmalı, buna göre Hazine adına idari yoldan oluşan tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. ve TMK'nın 713/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.