Logo

1. Hukuk Dairesi2021/481 E. 2021/2454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında davalıların bir kısmı ile sulh olunması üzerine diğer davalılar hakkında karar verilmeden davanın tümüyle sonlandırılmasının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davasında davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve bir davalının sulh olmasının diğerlerini bağlamayacağı, bu nedenle sulh olmayan davalılar hakkında da hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ilişkin olarak verilen karar, davalılar ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakanı ...’ın maliki olduğu tüm taşınmazlarını davalı torunları... ve ... ile diğer davalı gelini ...’a doğrudan ya da ara malik kullanmak suretiyle satış yoluyla temlik ettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir.

Davalı ..., mirasbırakanın düzenli iş yapmayan, geliri olmayan bir kişi olduğunu, ticari hayatındaki başarısızlıklar nedeni ile sıkıntıya düştüğü için mallarını elinden çıkardığını bildirip,davanın reddini savunmuştur.

gereğince hükümsüz hale gelmiştir. Ne varki, mahkemece muris muvazası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılmış değildir. Hâl böyle olunca taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümsüz hale geldiği gözetilerek taraf delilleri toplanıp yukarıdaki ilkeler uyarınca murisin gerçek irade ve amacı açıklığa kavuşturulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde tarafların sulh olduklarından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden;davacı vekilinin 28.08.2020 tarihli dilekçesi ile davalılarla sulh olduğunu beyan ederek keşif talebinden vazgeçtiği, 03.11.2020 tarihli celsede de davacı vekili ile davalı ... vekilinin sulh olduklarını beyan ederek zaptı imzaladıkları tespit edilmiştir.

Her ne kadar mahkemece, davalılar ... ve ...’ı da kapsayacak şekilde sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ise de; davalı ... vekilinin,diğer davalılar ... ve ...’ı temsile yetkili olmadığı ve dosya kapsamında davalı asiller .... ve ....ın davacı ile sulh olduklarına ilişkin beyanlarının bulunmadığı saptanmıştır.

Öte yandan, muris muvazaasına ilişkin eldeki davada davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğuna göre, davalı ...’nin sulh beyanının diğer davalılar... ve ......’ bağlamayacağı da ortadadır.

Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nın 297/2.maddesinin amir hükmü gözetilerek, davalılar ... ve... hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

Davalılar ... ve... vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.