Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4894 E. 2022/6363 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının talebi dışında kök muris ...'den miras payı bulunup bulunmadığını değerlendirerek ve davacının annesinden satın alma iddiasını incelemeden HMK'nın 25. ve 26. maddelerine aykırı karar verdiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : BARTIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın,davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, 182 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunu, anılan taşınmazın evveliyatında ...... evlatları tarafından 30/05/1982 tarihinde köyden ...isimli şahsa, onun da 07/07/1982 tarihli senet ile davacının annesi ...'a, ...'ın da 20/12/1993 tarihli senet ile davacıya temlik ettiğini, taşınmaza ait beyanlar hanesinde üzerindeki evin ..., ..., ..... ve .....'a ait olduğu yönünde hatalı şerh bulunduğunu, satışlara konu olmuş bu evin yapımında bizzat davacının emek ve masrafının olduğunu, davacının annesi ile diğer kardeşlerinin ise evin yapımında herhangi bir haklarının bulunmadığını ileri sürerek 182 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile beyanlar hanesindeki diğer davalıların isimlerinin terkinine iptal edilen kısımların davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili, davada zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazlarının olduğunu, 182 ada 1 parsel sayılı taşınmazı babaanne ...'ın torunu ...'a sattığını, taşınmazın babaanne ...'a satın alma suretiyle .....'den geldiğini, davacının dava konusu taşınmazı 20/12/1993 tarihinde ...'dan senetle aldığını iddia etse de senet hakkında sahtelik iddialarının olduğunu, davacının bu taşınmazı satın alacak ve ayrıca üzerindeki binayı yapacak ekonomik gücünün bulunmadığını; çalıştığı kamyonun dahi babası ... adına olduğunu, babaanne ...'ın 23/07/1999 tarihli bakım şartıyla zilyetlik devir senedi ile devrinden sonra tapuda ...'a sattığını, babaanne ...'ın halen sağ olduğunu, davacının sadece 3.katı yaptığını ve halen oturduğunu, bunun dışında taşınmazda bir hakkı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bartın 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli 2017/173 Esas 2019/208 Karar sayılı kararıyla, davaya konu taşınmazın sadece ...’a ait olmayıp muris ... mirasçılarına ait olması gerektiği, taşınmaz üzerindeki üç katlı binanın ilk iki katının muris ...’ın sağlığında inşa edildiği, bu iki katın davacı nam ve hesabına yapıldığına dair dosyada bir delil bulunmadığı, dolayısıyla taşınmaz üzerindeki binanın ilk iki katının da ... mirasçılarının ortak mülkiyetinde olması gerektiği, binanın üçüncü katının ise ... öldükten sonra davacı tarafından kendi nam ve hesabına inşa edildiği ve halen taşınmazda davacı ve ailesinin yaşadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 182 ada 1 numaralı parselin davalı ... adına olan tapu kaydının 1/4 oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı taşınmaz üzerinde olup, tapu kaydının beyanlar hanesinde ve tapu fen bilirkişilerinin 12/11/2018 tarihli raporunda belirtilen üç katlı kargir binanın 3.katının davacıya ait olduğunun tespitine, tapu kaydının beyanlar hanesinde 1.ve 2. kattaki hususların aynen muhafaza edilmesine, 3.kata ilişkin beyanın silinerek 3.katın davacıya ait olduğu yönünde şerh düşülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece taşınmazın ...'dan gelmeyip.....’dan geldiğinin kabul edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tanık anlatımları ve senet tanıklarının dava konusu taşınmazın zilyetliğinin davacı ... üzerinde olduğunu beyan etmelerinin, davacının taşınmazdaki ayni haklarının mevcudiyetini doğruladığını, ayrıca Mahkemece kurulan hükümde yer alan vekalet ücretinin isabetli olmadığını ve davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının sunduğu senedin sahte ve geçersiz olduğunu, söz konusu senetten davacı ...'ın haberi olmadığını, ispat için sahte senedin ibraz edilmesi göz önüne alınarak ispattan uzak birbiriyle çelişkili şahit beyanlarının da dikkate alınamayacağını, davacının davasını ispatlayamadığını, bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile yerinde olmayan Mahkeme kararının kendi lehlerine bozulmasını, ya da davacının tüm talepleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 03/06/2020 tarihli 2019/1258 Esas 2020/491 Karar sayılı kararıyla, davacının çekişmeli taşınmazın kadastro öncesinde satın alındığı ve zilyetliğinin devralındığı olgusunu ispatlayamadığı, ancak çekişmeli taşınmazın kök muris ...'dan intikal ettiği belirlenerek çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince davacının kök muristen gelen taşınmazda miras payı bulunduğu ve taşınmazın üçüncü katının murisin ölümünden sonra davacı tarafından yapıldığı göz önünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf başvurularının, HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili ve davalılar vekili kararın (IV/2) maddesinde yer alan nedenlerle temyiz başvurusunda bulunmuştur.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2.İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakmeleri Kanunu'nun Taraflarca Getirilme İlkesi başlıklı 25.maddesinde “ (1) Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. (2) Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.”

Taleple bağlılık ilkesi başlıklı 26.maddesinde “(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır .” düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Kadastro sonucunda Bartın ili ..... köyü çalışma alanında bulunan 182 ada 1 parsel sayılı 932,26 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bahçe niteliği ile beyanlar hanesine ''3303 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez. Bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz. Üzerindeki 3 katlı kargir ev ve ahır ..... kızı ... ve..... çocukları..... ve ...... ve.....'lara aittir.'' şerhi verilmek suretiyle .... kızı ...’ın ceddinden intikalen ve taksimen malı olduğu belirtilerek ... adına tespit ve tescil edilmiş olup, bilahare 22/08/2008 tarihli satış ile ..... oğlu ...'a kayden devredilmiştir.

3.3.2. Somut olayda davacı ... 28.03.2017 tarihinde çekişmeli taşınmazı annesi olan ...'dan 20/12/1993 tarihinde satın aldığı, taşınmaz üzerindeki muhdesatların kendi emek ve masrafı ile yapıldığı, davalıların herhangi bir haklarının bulunmadığı iddiasına dayanarak taşınmazın tamamı hakkında dava açmıştır. Mahkemece taşınmazın evveliyatının davacı ve davalıların murisi .....’e ait olduğu ve çoğın içinde az da vardır gerekçesiyle davacının 1/4 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Oysa davacının kök muris .....’den miras payı isteği bulunmayıp, annesi .....’dan davalı tarafından sahte olduğu ileri sürülen senetle satın alma iddiası mevcuttur. Mahkemece HMK’nın 25. ve 26. maddelerine aykırı olacak şekilde taleple bağlılık kuralının dışına çıkılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

3.3.3. Hal böyle olunca iddia ve savunma çerçevesinde HMK’nın 26. maddesi de gözetilerek gerekirse yeniden keşif yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere iadesine, 03/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.