"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davada bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ..... ilçesi ..... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu yol olduğu sonucuna varılması halinde ise yolların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan, özel mülke konu olmasının mümkün olamayacağından davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.11.2015 tarihli ve 2015/1034 Esas, 2015/1501 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Yıldızeli ilçesi Halkaçayır köyü 114 ada 42 parselin güney tarafında bulunan ve 28.10.2015 tarihli fen bilirkişisinin raporunda (A) harfiyle gösterilen 2.039,91 metrekarelik kısmın davacı ... adına aynı adaya son parsel numarası verilmek suretiyle tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece “TMK'nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve menfaati olanlara itiraz hakkı tanınması” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.07.2020 tarihli ve 2019/194 Esas, 2020/56 Karar sayılı kararıyla, TMK'nın 713/1. ve Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde düzenleme altına alınan kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ..... ilçesi ..... köyü 114 ada 42 parselin güney tarafında bulunan ve 28.10.2015 tarihli fen bilirkişisinin raporunda (A) harfiyle gösterilen 2.039,91 metrekarelik kısmın davacı ... mirasçısı ....adına aynı adaya son parsel numarası verilmek suretiyle tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi, temyiz dilekçesinde, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olduğunu ve bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, ayrıca davacının belgesiz araştırmasının yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 90/1. maddesinde; "Süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez", aynı Kanunun 92. maddesine göre, “Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.”, 94/1 maddesinde de "Kanunun belirlediği süreler kesindir." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
HMK’nın 346. maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkemece temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilebilecektir.
6.2. Değerlendirme
Somut olayda, Mahkemenin temyize konu 16/07/2020 tarihli kararı davalı Hazine temsilcisi Harun Demirkoparan’a 27.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş; Hazine temsilcisi ise 15.09.2020 tarihinde temyiz isteminde bulunmuştur.
V. SONUÇ
Bu durumda, yasal temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 346/1. maddesi hükmüne göre davalı Hazine temsilcisinin 15/09/2020 havale tarihli temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.