"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İNEBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu 114 ada 8 no.lu parsel ile 115 ada 5 no.lu parselin tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, 115 ada 5 no.lu parselin tamamının evveliyatında kök muris ...'e ait olduğunu, ...... mirasçılarından ve müvekkillerinin murisi ...'un 16/08/2012 tarihinde öldüğünü, muris .....'un, davalı ... ile aralarında yaptıkları 30/03/2007 tarihli satış senedi ile 5.000,00 TL bedel karşılığı dava konusu 115 ada 5 no.lu parseldeki hissesinin tamamını, yine aynı senetle 114 ada 8 no.lu parseldeki hissesinin tamamını ...'e devrettiğini, ancak muris ...'un resmi işlerde imza atma kabiliyetinin olmadığını, imza yerine mühür kullandığını, söz konusu satış senetlerinde imza bulunduğunu, imzanın ...'a ait olmadığını ileri sürerek, dava konusu edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazları 30/03/2007 tarihinde ...'dan satın aldığını, söz konusu satış senetlerinde ...'un imzası olmayıp, mührünün bulunduğunu, satış işleminin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; ...’nin yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/03/2018 tarihli ve 2015/467 E., 2018/127 K. sayılı kararıyla; davalılar tarafından sunulan senedin keşifte okunması neticesinde; dava konusu 114 ada 8 parsel, 115 ada 5 parsel ve 115 ada 4 parsele tekabül ettiğinin anlaşıldığı söz konusu taşınmazlardan davalıların murisi adına yazılan 115 ada 5 no.lu parselin 3/8 hissesi ile 114 ada 8 no.lu parselin 3/4 hissesinin kök muris ...'den gelen yerler olduğu noktasında ihtilaf mevcut olmayıp, ihtilafın ... mirasçılarından ...'in diğer mirasçı ...'dan hisselerini satın alıp almadığı noktasında toplandığı, satış senedinin tarafların murisleri tarafından imzalandığı, ardından muhtara götürüldüğü, ancak yer verilmesi değil de para verildiğinin ortaya çıkması üzerine davalıların murisi ...'un razı olmaması üzerine senedin yırtıldığı ve bunun sonucu olarak kadastrodan önce 115 ada 4 no.lu parselden krokide belirtilen sarı ile taralı olan ''A'' harfi ile gösterilen alanın ...'a verilmesi konusunda uzlaşma sağlandığı, ayrıca davacı tarafın sunduğu 115 ada 5 parselin ve 115 ada 4 parselin bir kısmının davalı ...'a verilmesine ilişkin iki adet senedin kadastrodan sonra 2013 tarihli senetle düzenlendiğinin muhtarın beyanından anlaşıldığı, ancak 115 ada 4 sayılı parselin içinden yer verileceği hususu 2013 tarihli senette yazıya dökülmeden evvel, 2007 tarihli senet yırtılıp atıldıktan sonra, kadastrodan önce tarafların murisleri arasında anlaşmaya konu olduğu, sözleşmeler hukuku bağlamında; tarafların sözleşmeye dayalı edimin yerine getirilmesini isteyebileceği davacıların murisi ve davalıların murisinin yer konusunda anlaşmaları hususu göz önüne alınarak sözleşme ile belirlenen noktalar dışında talepte bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortada geçerli bir sözleşme bulunmadığını, kök muris ...’in ne sağlığında ne de ölümünden sonra mirasçıları arasında usulüne uygun bir biçimde yapılmış bir miras taksim sözleşmesinin olmadığını açıklayarak, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 18/06/2020 tarihli ve 2018/1568 E. 2020/436 K. sayılı kararıyla; dosya arasında bulunan 30.03.2007 tarihli "Gayrımenkul alım-satım zilyetlik devir senedi" başlıklı adi yazılı belge içeriğinden, mirasçılardan ...'un miras hisselerini davalı kardeşi ...’e bedeli karşılığında devrettiği, senet altında tarafların parmak izleri ile birlikte tanık, aza ve muhtar imzalarının bulunduğu, muris ...’in 31.05.1951 tarihinde ölümü ile çocukları..., ... ve ...’in kaldığı, ...’nin 16.08.2012 tarihinde vefatı ile davacıların kaldığı dava konusu taşınmazların kök muris ...’a ait olup, 1951 yılında ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılardan davacıların murisi... tarafından paylarının...’ye satılıp zilyetliğinin devredildiği, kadastro tespiti sırasında da ... mirasçılarından ... ve... adına tespit ve tescillerin yapıldığı, keşif sırasında yapılan uygulamada senetteki yerlerin dava konusu parselere uyduğu, tespit tarihine kadar tespit malikleri adına kazanma koşullarının gerçekleştiği, tespitin aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığı Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 26.30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 17/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.