Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5044 E. 2022/6745 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde gerçekleşen miras paylaşımı sonucu davacının babasına düşen taşınmazın, davalı tarafından haksız olarak kendi adına tescil ettirildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uygun şekilde yapılan yargılamada toplanan deliller ve özellikle bilirkişi ve tanık beyanları değerlendirilerek, dava konusu taşınmazın öncesinde davacı ve davalının ortak murisine ait olduğu, miras paylaşımıyla taşınmazın belirli bir kısmının davacının babasına kaldığı tespit edilerek davanın kısmen kabulüne ve davacı adına tescile karar verilmiş olup, hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; .... ilçesi, .... kasabası ..... Mahallesi'nde bulunan 3073 no.lu parselin tamamı 2.380,00 m2 olup, bu miktarın tahmini 1.000,00 m2'sinin babası... adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken, davalı adına tespit ve tescil edildiğini, davaya konu olan alanın içerisinde ayrıca babasına ait 100,00 m2'lik elma bahçesi bulunduğunu, davalının bu kısmı da 3073 no.lu parselin içerisine katarak adına tescil ettirdiğini belirterek, dava konusu 3073 no.lu parselin tahmini 1.000,00 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile babası ...... oğlu....... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 19/12/2011 tarihli oturumda zeminde mevcut fiilen kullanılan yolun yol olarak tescilini, 27/06/2013 tarihli oturumda dosya içerisinde bulunan fen bilirkişisinin 19/06/2012 tarihli ek raporunda belirtilen kısım ve miktarların tapusunun iptali ile müvekkilleri... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi ve hazır bulunduğu celselerdeki beyanlarında; davanın yersiz ve haksız olduğunu, taşınmaz içerisinde tespit edilen meyve ağaçlarının dedesi ...'ın rızası ile babası..., amcaları..., ve Yahya Kayıran tarafından dikildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/06/2013 tarihli ve 2010/293 E., 2013/139 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile Andırın ilçesi, Geben köyü, Boğaziçi mevkiinde bulunan 3073 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 19/06/2012 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 190,34 m2., (B) harfi ile gösterilen 525,23 m2., (C) harfi ile gösterilen 407,89 m2'lik kısımlarına ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ayrı ayrı hüküm yerinde gösterilen paylar ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (E) harfi ile gösterilen 129,25 m2'lik kısmın haritasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31/03/2014 tarihli ve 2014/1381 E., 2014/3525 K. sayılı kararıyla, tespit dayanağı 16/3/1987 tarih 1 no.lu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tesis ve tedavülleri ile birlikte varsa haritası ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler getirtilmeli, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri huzuruyla keşif icra edilmeli, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından; dayanak tapu kaydının hudutlarını zeminde tek tek göstermeleri istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tapu kayıt kapsamında kaldığının belirlenmesi tapu kayıt malikinin tarafların ortak miras bırakanı ... olduğunun tespiti halinde ise ... mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksimen davacının miras bırakanı ... evladı...'a mı yoksa ... evladı...'a mı kaldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ayrıca fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen ve yol olarak terkin edilen taşınmaz bölümü hakkında dava dilekçesinde bir talep olmadığı halde bu konuda hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen karar

Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/11/2015 tarihli ve 2014/264 E.. 2015/398 K. sayılı kararıyla; keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin 16/03/1987 tarih 1 no.lu tapu kaydının dava konusu taşınmazı da içerisine alarak büyük bir alanı kapsadığını, dava konusu taşınmazların evveliyatı itibariyle ...'a ait olduğunu, ...'ın ölümüyle Ahmet ve İsmail'in aralarında anlaşarak taksim yaptıklarını, ancak Ahmet oğlu ...'ın sonradan...'a ait olan taşınmaz yönünde sınırı genişlettiğini beyan ettikleri, 09/10/2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda mahalli bilirkişilerin davalının sınırını genişlettiği yerin (A) harfi ile gösterildiği, (A) harfi ile gösterilen yerin davacının murisine ait olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne .... ilçesi, ..... köyü/mahallesi, 3073 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 09/10/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 190.34 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen paylar ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... temyiz başvurusunda bulunmuştur.

5. Bozma Kararı

Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26/11/2018 tarihli ve 2016/2603 E., 2018/7003 K. sayılı kararıyla, tapu kaydının kapsamı doğru olarak belirlenmiş olmakla beraber, keşif sırasında mahalli bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanları ile yetinilmiş, taşınmazın hangi kısmının kime düştüğü ve kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı belirlenmemiş, mahalli bilirkişilerin beyanları ile fen bilirkişi raporunun irtibatı sağlanmadığı halde bu rapora dayalı olarak karar verilmiş olması nedeniyle bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği, Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan öncesi tarafların müşterek murisi ...’a ait olduğu belirtilen taşınmazın taksim edilip edilmediği, taksime konu olmuşsa taşınmazın hangi bölümünün kime düştüğü, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olduğu maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; taksim ve zilyetlik durumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

6. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/01/2020 tarihli 2019/54 E., 2020/31 K. sayılı kararıyla; toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; özellikle dinlenen bilirkişiler ve tanıkların beyanlarından anlaşılacağı üzere; dava konusu taşınmazın öncesinde tamamının ...’a ait olduğu, ...’ın ölümü ile taşınmazı oğulları Ahmet ve...’ın kendi aralarında paylaştıklarının anlaşılması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, .... ilçesi, ..... köyü, .... mevkiinde bulunan 3073 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 28/06/2019 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 190,34 m2., (B) harfi ile gösterilen 525,23 m2., (C) harfi ile gösterilen 407,89 m2'lik kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile aynı adanın ayrı ayrı son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen paylarla... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, (E) harfi (mavi renkli) ile gösterilen 129,25 m2'lik kısmın haritasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiştir.

7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Andırın Asliye Hukuk mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davalık ... temyiz dilekçesinde; beyanların gerçeği yansıtmadığını dava konusu taşınmazın murisi ......'e ait olduğunu dava konusu taşınmaz ile birlikte bir kısım taşınmazların babası ve amcası İsmail tarafından ortak alındığını ancak kadastro tespiti sırasında çoğunluğunun amcası İsmail adına tespit edildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

9.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

9.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

9.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’

9.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 20. maddesi “ “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;

A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.

9.4. Değerlendirme

Dosya içeriğine Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.6) numaralı paragrafta yer verilen Andırın Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 1.576,65 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.