"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Samsun ili ..... ilçesi ..... köyü sınırları dahilinde kalan 101 ada 116 no.lu parselin yapılan kadastro çalışmalarında yanlışlıkla davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın yaklaşık 50-60 yılı aşkın süre nizasız ve fasılasız davacıların murisi tarafından, murisin ölümünden sonra da eklemeli olarak davacılar tarafından nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla ve tarım yapmak amacıyla kullanıldığını ileri sürerek Hazine adına tapuya kaydedilen 101 ada 116 parsel no.lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2'şer hisse ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; yapılan kadastro tespitinin doğru olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinin 30/03/2011 tarihli ve 2006/181 E., 2011/275 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, Kavak ilçesi Yenigün köyünde bulunan 101 ada 116 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, eşit paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28/02/2012 tarih 2011/5137 E., 2012/1264 K. sayılı kararıyla; ''Mahkemece, Hazinenin tanık ve delillerini bildirmesi için süre ve imkan tanınması, göstereceği veya gösterdiği tüm tanıkların yerel bilirkişilerle birlikte davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeni ile yerel bilirkişi ve tanıkların mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmesi, komşu parsellere ait kadastro tutanak ve dayanaklarının keşif esnasında uygulanması, vergi kayıtlarının gerçek malikinin Hazine mi yoksa kayıtta adı geçen şahıs mı olduğu üzerinde durulması "Devlet Malı" tabiri ile bitişikte vergi kayıtlarında sınır olarak gösterilen "Emvali Milliye" tabiri ile neyin kastedildiği yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığı kavuşturulması, taşınmazın hangi yollarla davacılara kaldığı, zilyetliğin süresi ve şekli konusunda kapsamlı bilgi alınması, ayrıca muris ve davacılar ile dava dışı mirasçıların belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin ayrıntılı bir şekilde araştırılması gereğine değinilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/03/2014 tarihli ve 2012/152 E., 2014/70 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın aralıksız, malik sıfatı ile kullanıldığının tanık ve diğer delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkemece Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29/12/2014 tarih 2014/10817 E., 2014/16267 K. sayılı kararıyla; bozmaya uyulduğu halde bozma kararı gereklerinin yerine getirilmediği, davacı tarafa 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesi uyarınca usulüne uygun ihtar yapılmak suretiyle delil listelerinde belirtilen tanıkların keşif gününden haberdar edilebilmesi için gerekli davetiye tebliğ masrafının yatırılmasının sağlanması, bundan sonra, mahallinde yeniden keşif yapılarak davacı tarafın delil listesinde isimlerini bildirdiği tanıkların dinlenmesi, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/04/2015 tarih 2015/69 E., 2015/124 K. sayılı kararı ile taşınmazın keşifte belirlenen değerinin mahkemenin görev sınırını aşması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dosya Kavak Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
6. Kavak Asliye Hukuk Mahkemesince Verilen Karar
Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/02/2020 tarihli ve 2016/373 E., 2020/55 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu ve davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne, Kavak ilçesi Yenigün Mahallesinde bulunan 101 ada 116 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkemece Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılmadığını ayrıca yasal hasım olması nedeniyle Hazinenin yargılama giderlerinden sorumlu olamayacağı belirtilmek suretiyle, kararın bozulmasını talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, " Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
9.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, " Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir"
9.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, " Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."
9.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi" Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur." hükümlerini içermektedir.
9.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına göre (IV/6) numaralı paragrafta yer verilen Kavak Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.