"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik kararın, bir kısım davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen karar, bir kısım davalılar ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Sivas ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 103 ada 5, 103 ada 7, 104 ada 20, 104 ada 21, 104 ada 48, 106 ada 25, 109 ada 2, 112 ada 1, 144 ada 6, 160 ada 40 ve 160 ada 41 parsel sayılı taşınmazların davalıların murisleri ... ve ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...'ın üç çocuğunun müvekkilinin annesi ..., ... ... ve ... olduğunu, ...'ın mirasının üçe bölünmesi gerekirken müvekkilinin annesi Kiraz ve diğer mirasçılardan mal kaçırıldığını ileri sürerek, yapılan yanlış tespit ve tescillerin iptali ile taşınmazların müvekkillerinin dedesi olan ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı vekili 05/07/2018 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazların müvekkilinin miras hissesi oranında tesciline karar verilmesini istemiş, 20/02/2018 havale tarihli dilekçe ile taşınmazlar üzerinde bulunan yapılar ile ilgili taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin babası ... ...’ın dava konusu taşınmazları çalışarak satın aldığını, parasını ödediğini, ancak o tarihte ... adına kaydedildiğini, 50-60 senedir herkesin kendi yerini kullandığını, dava konusu yerleri ... ...’ın kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... ve ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ...’la hiçbir ilgisinin olmadığını, muris ...’dan kendilerine intikal ettiğini, bu taşınmazların bir kısmının muris ... hayatta iken ... tarafından satın alındığını, 105 ada 1 ve 4, 106 ada 9, 122 ada 2, 136 ada 18, 141 ada 10, 157 ada 22, 158 ada 18, 159 ada 2, 160 ada 46, 162 ada 8 ve 9 ve 161 ada 83 parsel sayılı taşınmazların ... adına tapuda kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazların ... tarafından alındığı, ekildiği ve biçildiğinin köy defteri ve belediye kayıtları ile sabit olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
3. Davalı ... ... ve paydaşları cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/02/2019 tarihli ve 2012/225 E., 2019/46 K. sayılı kararıyla; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu edilen taşınmazların öncesinde davacıların murisi ...'a ait olduğunu, murisin vefatıyla mirasçılarına kaldığını, dava konusu taşınmazların taksim edilmediğini ifade ettikleri, dolayısıyla birbirini doğrular nitelikteki mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Sivas ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 103 ada 5 parsel, 103 ada 7 parsel, 104 ada 20 parsel, 104 ada 21 parsel, 104 ada 48 parsel, 106 ada 25 parsel, 109 ada 2 parsel, 112 ada 1 parsel, 144 ada 6 parsel, 160 ada 40 parsel, 160 ada 41 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, taşınmazların Üsküdar 25. Noterliğinin 25/04/2018 tarihli 08311 yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve arkadaşları, davalı ... ve arkadaşları, davalı ..., davalı ... ve davalı ... vekili ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçeler ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı ... ve arkadaşları, davalı ... ve arkadaşları, davalı ..., davalı ... ve davalı ... vekili istinaf dilekçelerinde özetle; çekişmeli taşınmazların muris ...’tan kalmadığını, davalıların babaları ... ve ... tarafından satın alındığını belirterek, kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 24/06/2020 tarihli ve 2019/1851 E., 2020/673 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi 1972 yılında vefat eden ...'dan intikal ettiği ve mirasçıları arasında tüm mirasçılarının katılımı ile yöntemine uygun taksim yapılmadığı, muris ...’un ölümünden sonra erkek çocukları olan davalıların mirasbırakanları taşınmazları kullansalar da, mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı ile mal iktisabının mümkün olmayacağı, davalıların rızai ve geçerli bir paylaşım yapıldığını ve taşınmazın kendilerine kaldığını ispat edemedikleri gibi dava konusu taşınmazların kök muris ...’tan gelmediğini ve kendileri tarafından satın alındığını da ispat edemedikleri, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, davacının tek başına tereke adına tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmasının mümkün olmadığı; bir mirasçının diğer mirasçıya karşı miras payına yönelik dava açabileceği, davacı, muris ... mirasçıları adına tescil talebinde bulunmuş olsa da çoğun içinde az da bulunur ilkesi gereğince ve davacı vekilinin yargılama sırasındaki talebi de dikkate alınarak, Mahkemece davacının miras payı ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken, ... mirasçıları adına tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca, 109 ada 2 sayılı parselde elbirliği ortaklığı mevcut ise de; davacı vekilinin dava konusu taşınmazlar üzerindeki yapılara ilişkin bir taleplerinin olmadığına yönelik dilekçesi dikkate alındığında, bahse konu taşınmaz üzerinde tespit tarihinden önce ... ... tarafından yapıldığı anlaşılan ahşap ev bulunduğundan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2 maddesi gereğince sahibi adına beyanlar hanesinde gösterilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2019 tarihli ve 2012/225 E., 2019/46 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu Sivas ili, ... ilçesi, .... köyünde bulunan 103 ada 5, 103 ada 7, 104 ada 20, 104 ada 21, 104 ada 48, 106 ada 25, 109 ada 2, 112 ada 1, 144 ada 6, 160 ada 40 ve 160 ada 41 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının Üsküdar ...... Noterliğinin 25/04/2018 tarih ..... yevmiye numaralı muris ...'a ait mirasçılık belgesine göre davacının 112/1344 payı oranında iptali ile davacı Hasan oğlu ... adına 112/1344 payı oranında tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...; davalı ...; davalı ... ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... ..., ..., ...; davalı ...; davalı ... ile davalı ... vekili temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/1. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.’’ hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan fazla yatan 88,25 TL harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 24/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.