"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili 10/09/1991 havale tarihli dava dilekçesinde; .... ilçesi .... ..... Mahallesinde bulunan 415 (yeni 244 ada 35) parselde kayıtlı taşınmazın davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespitin hatalı olduğunu, bu taşınmazın çok uzun yıllar önce yapılan harici taksim neticesinde davacıların murisi ...'ya kaldığını, taksimden bu yana davacıların zilyetliği ve tasarrufu altında bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında taşınmazın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/05/1997 tarihli ve 1991/101 E., 1997/43 K. sayılı kararıyla; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11/03/2013 tarihli, 2012/5760 E., 2013/3907 K. sayılı kararıyla; vekillikten çekilme dilekçesi davacılara yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmediğinden davanın taraflarca takip edilmediği gerekçesiyle önce işlemden kaldırılması, sonrasında ise açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı, dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu taşınmazın kök mirasbırakandan intikal ettiği ve yapılan taksimde davacıların yakın mirasbırakanı ...'ya isabet ettiği, taksimden bu yana ve halen davacıların zilyetliğinde bulunduğunun iddia edildiği, iddiaya göre mirasbırakan ...'nın terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre, mirasçılardan birinin temyizinin anılan mülkiyet türü gereğince diğer mirasçılarına da sirayet edeceğinin kabulü gerektiği, yani bir tek mirasçının temyizi bakımından yapılan inceleme ve doğuracağı hukuki sonuçlardan öteki mirasçıların da yararlanacağı belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2014/182 E., 2018/303 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesi ile dava konusu Çamburnu Mahallesinde kain 242 ada 35 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açılmış, ancak 27/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazların aynı mahallede kain 244 ada 33 parselin bir kısmı, 244 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tamamı, 242 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı ve 242 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tamamı olduğu belirtilmiş olup, ıslahla değiştirilmek istenen taşınmazlara ait tapu kayıtlarının tetkikinde 242 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile dava dilekçesinde belirtilen 244 ada 35 parsel sayılı taşınmazların tapu maliklerinin aynı olduğunun görüldüğü, her ne kadar dava ıslah edilmiş ise de 244 ada 33,34 parsel, 242 ada 1 parsel ile 244 ada 35 parsel sayılı taşınmazların tapu maliklerinin aynı olmadığı, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre bir dava açıldıktan sonra davalı tarafın değiştirilmesinin ıslahla dahi mümkün olmadığı, davacılar vekilinin bu taşınmazlara yönelik talebinin 08/05/2018 tarihli celsede reddedildiği, öte yandan dava edilen 244 ada 35 parsel ile ıslah ile talep edilen 242 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tapu maliklerinin aynı olması sebebiyle bu taşınmazlar yönünden mahallinde tekrar keşif yapıldığı, dava konusu taşınmazın esasen tarafların ortak murisi ...’ya ait olduğu, onun ölümü ile de mirasçılarına kaldığı, davalı murislerinin ve davalıların bu taşınmazla ilgisi olmadığının mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğu, 16/08/2018 tarihli fen bilirkişisi raporunda taraflar ve tanıklar tarafından gösterilen sınırın aynı yerde kain 244 ada 35 parsel sayılı taşınmazın sınırını gösterdiği, bu taşınmaza yönelik keşif esnasında talepte bulunulmadığı ve yine keşifte sınırları gösterilen taşınmazın esasen yukarıda bahsedilen 244 ada 34 parsel sayılı taşınmaz olduğunun anlaşılmasına göre, Mahkememizce ıslah dilekçesinin 242 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabul edilmiş olması da dikkate alınarak davacıların bu taşınmaza yönelik açtığı davada iddialarını ispatladığı anlaşılmakla, davanın kabulüne, ..... ilçesi, ..... Mahallesi Kemerli mevkiinde kain 242 ada 2 parsel sayılı davalılara ait taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptaline, muris ... Sofu’ya ait Trabzon 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1105 Esas, 2015/1086 Karar sayılı veraset ilamına göre 3 pay kabul edilerek davacılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kadastro tespiti sırasında şehir dışında yaşayan davacılara haksızlık yapıldığını, dava konusu taşınmazların bir bütün olarak muris ...'ya ait olduğunun tanık ve bilirkişi beyanları ile sabit olduğunu, 242 ada 2 parsel sayılı taşınmaz haricinde ıslah edilen diğer taşınmazlara ilişkin taleplerinin Mahkeme tarafından ara karar ile reddedildiğini, bu hususun hukuka aykırı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına (IV/2) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan 110,30 TL harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.