"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Mut ilçesi .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacının malik olduğu 101 ada 2192 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün eksik ve sınırlarının hatalı tespit edildiğini, eksik tespit edilen kısımların .... Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edilen 101 ada 1583 parsel ile ...... adına tescil edilen 101 ada 2191 parsel sayılı taşınmazlar içinde kaldığını ileri sürerek, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların belirttiği bölümlerinin tapu kaydının iptali ile 2192 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle ya da ayrı bir parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mut Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/11/2013 tarihli 2009/523 Esas 2013/545 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 2191 parsel ile 101 ada 1583 parsel sayılı taşınmazlarda 27.08.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda A, B, C harfi ile gösterilen A=28.41 m2, B=29.11 m2, C=92.54 m2 lik kısımların tapu kaydının iptali ile yeni parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2.Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13/06/2016 tarihli 2016/8184 Esas, 2016/6547 Karar sayılı kararıyla "...yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm için yeterli bulunmadığı.... Mahkemece, dava konusu taşınmazların başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup somut ve maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, gösterilen sınırların fen bilirkişisine işaretlettirilmesi, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın nizaya konu bölümlerinin tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve dava dışı bölümden nasıl ayrıldığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mut Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/01/2020 tarihli 2016/678 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararıyla; ziraat bilirkişi kurul raporunda, krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımların imar ve ihyasının tamamlandığı, doğu, batı ve kuzey kısımlarda mevcut sınırlarının belirgin olduğu, güneyinde bulunan ve davacıya ait olan parselle bir bütün olarak kullanıldığı, üzerinde bulunan zirai muhtesatların bakımlı ve toprak işlemesinin yapıldığının bildirildiği,10.08.1998 tarihli satış senedi, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanları, tespit bilirkişi beyanları, tanık beyanları, fen bilirkişinin ayrıntılı ve krokili raporuna göre davanın kabulüne, 101 ada 2191 parsel ile 101 ada 1583 parsel sayılı taşınmazda 20/08/2019 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfi ile gösterilen B=29.11, C=92.54 m2 lik kısmın tapu kaydının iptali ile yeni parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
5.Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, mahkemece kabul kararı verilen kısımların uzun yıllardan beri Narlıdere köyünün ortak kullanımında olan yerlerden olduğu, Mut -Karaman asfaltının kenarındaki boşluk olduğu, bozmadan önceki ziraat bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısmın ham toprak vasfında olduğu sürülerek işlenmediği, yol kenarındaki boşluk konumunda olduğunu, davacının malik olduğu bitişikteki 2192 nolu parsel ile bütünlük arz etmediğinin ifade edildiği, bozmadan sonra alınan raporda imar-ihyasının tamamlandığı ve 2192 nolu parsel ile bütünlük arz ettiğinin belirtildiği, davacı tarafın taşınmazı ilk keşif ile ikinci keşif arasında geçen 6 yıllık süre zarfından imar-ihya ettiği, bozmadan önce ve sonra yapılan keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin birbirinden farklı beyanlarda bulunduğu, davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak hüküm kurulduğu, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle ve resen görülecek sebeplerden dolayı Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
6.Gerekçe
6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu Mut ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan ve temyize konu 101 ada 1583 parsel sayılı 1.058.74 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Yasanın 16. maddesine istinaden “ park” vasfı ile .... Köyü Tüzel Kişiliği adına 24.07.2007 tarihinde tespit edilmiş, tutanak kadastro tespiti gibi hükmen 2012 yılında kesinleşerek tapu sicili oluşmuştur.
6.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16.maddesi “ Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:
A ) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, ( Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami, genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar, bahçeler, boşluklar ve benzeri hizmet binaları), kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye, köy veya mahalli idare birlikleri tüzel kişiliği adlarına tespit olunur.
Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir “
Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur. Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükümleri düzenlenmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Davalı ... vekilinin, 1583 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Mahkemenin dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
6.3.2. Davalı ... vekilinin 1583 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacının delil olarak dayandığı önceki malikten satın aldığına ilişkin 1998 tarihli gayrimenkul satış ve zilyetlik devir mukavelesi başlıklı sözleşmede çizilen krokide, satın alınan taşınmazın uzunluğunun 33 metre, genişliğinin 18 metre ve yüz ölçümünün 594.00 metrekare olarak gösterildiği, fen bilirkişi raporunda ölçüm yapılıp 18 metre olarak gösterilen yerin sadece (B) harfi ile gösterilen kısmı kapsadığı, (C) harfi ile gösterilen kısmı kapsamadığı, davacının yüz ölçümünün eksik olduğunu ileri sürdüğü malik olduğu 2192 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün 540,66 metrekare olduğu, davacı lehine hüküm kurulan A ve B harfi ile gösterilen bölümlerinde eklenmesi ile yüz ölçümünün 598.18 metrekareye yani sözleşmede yazan yüz ölçümden daha fazla miktara ulaştığı, malik olduğu taşınmaza ait dosyadaki fotoğraflardan kabul kararı verilen (B) harfi ile gösterilen kısım ile davacının taşınmazının eğiminin birbirine yakın olduğu, (C) harfi ile gösterilen kısım, davacının taşınmazı ve (B) harfi ile gösterilen kısım arasında ise eğimin fazla olduğu, her ne kadar ziraat bilirkişi kurul raporunda temyize konu (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımların zirai muhtesatların bakımlı ve toprak işlemesinin yapıldığı, imar ve ihyasının tamamlandığı belirtilmiş ise de (C) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde 10-15 yaşlarında 5 adet ağaç bulunduğu, ağaçların yaşının zilyetlik ile iktisap için gereken 20 yıllık süreye ulaşmadığı, tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarıyla da bu bölüm üzerinde önceki malikin kullanımının bulunduğu hususunun ispatlanamadığı, aynı zamanda bu bölüm üzerinde elektrik trafosu olup Mut- Karaman asfalt yolunun hemen bitişiğinde olması nedeniyle zilyetlikle taşınmaz edinme koşulunun davacı lehine gerçekleşmediği sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca; (C) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur.
V. SONUÇ:
Yukarıda (IV/6.3.2.) nolu paragrafta açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik kısmının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 17/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.