"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; Sivas ili .... ilçesi....köyünde bulunan 126 ada 39 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysaki bu taşınmazın bir kısmının müvekkiline ait olduğunu belirterek, bu bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen dosyada davacı dava dilekçesinde; Suşehri ilçesi Yukarı Akören köyünde bulunan 126 ada 39 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kendisine ait olduğunu belirterek, bu kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli ve 2014/63 E. 2015/64 K. sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın davacının murisi .... mirasçıları tarafından 10-15 sene önce terk edilerek, mirasçıların İstanbul iline göç ettikleri, dava konusu taşınmazın 2007 yılında tesis kadastrosunun yapıldığı, mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanlarından tesis kadastrosu işlemlerinin yürütüldüğü esnada davacının zilyet sıfatının bulunmadığı zilyetlik ile kazanım koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29/11/2017 tarihli 2015/18223 E. 2017/8231 K. sayılı kararıyla, "dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin 27/09/2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı aynı raporda (B) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazı bakımından; yapılan keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının birbiriyle uyumlu beyanları karşısında taşınmazın niteliği ve davanın vasfı itibariyle terkin söz konusu olmadığı davacının, taşınmazın (B) bölümünün taksimen kendisine kaldığı iddiasını kanıtladığı anlaşıldığından 27/09/2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen bölüm yönünden hükmün bozulmasına" karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/01/2020 tarihli ve 2018/88 E. 2020/57 K. sayılı kararıyla; Sivas ili ..... ilçesi .... köyünde bulunan 126 ada 39 parsel sayılı taşınmazın 27/09/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda ''A'' ile gösterilen bölüme ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına, aynı rapora ekli kroki ''B'' ile gösterilen bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptaline, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Suşehri Asliye Hukuk mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde: dava konusu taşınmazın tamamının davalıya ait olduğunu, 20 yılı aşkın bir zamandır davalı tarafından kullanıldığını, Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerinin içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 565,57 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.