Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5148 E. 2022/7137 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacıya ait olduğunun iddia edilerek tapu iptali ve tescil talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, taşınmazın miras yoluyla davacıya indiğini ispatlayamaması ve bozma kararına uygun olarak aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Siirt ili ..... ilçesi ..... beldesi köy içi mevkiinde bulunan 410 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında karakolun güvenlik sahası içinde kalması nedeniyle davalı idare adına tescil edildiğini, bu taşınmazın 9.134,88 metrekaresinin davacıya ait olduğunu belirterek 410 ada 23 no.lu parselin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Pervari Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/07/2015 tarihli ve 2013/316 E. 2015/258 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Pervari Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarihli 2016/11165 E. 2018/7454 K. sayılı kararıyla, davacı vekili dava konusu taşınmazın 30 yılı aşkın bir süredir müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğundan bahisle müvekkili adına tescilini talep etmişse de, Mahkemece yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve davacı tanıklarının beyanlarından, davacı ve ailesi göç etmeden önce dava konusu taşınmazın davacının değil babasının zilyetliğinde olduğu, babasının davacı haricinde de mirasçılarının bulunduğu, bu nedenle davacının kendi adına tescil isteyemeyeceği, mirasçılar arasındaki ilişkinin TMK'nın 701. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti olduğu ve aynı Kanun'un 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlem niteliğinde olan dava açma hususunda tüm mirasçıların oy birliği ile karar vermeleri gerektiği nazara alınarak, aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Pervari Asliye Hukuk Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Pervari Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/02/2020 tarihli ve 2019/150 E. 2020/59 K. sayılı kararıyla; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası ..... Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Pervari Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde: dava konusu taşınmazın taksim neticesinde davacıya kaldığını, murisin sağlığında yapmış olduğu paylaştırma neticesinde taşınmazın davacıya hibe edildiğini ve halen daha davacı tarafından nizasız bir şekilde kullanıldığını, Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 701. maddesi “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.

Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 702. maddesi “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.

Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerekir.

Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz.

Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.”

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Pervari Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.