Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5195 E. 2022/7467 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tespit edilen taşınmazın tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Kamu malları niteliğindeki mera vasfındaki taşınmazların zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılmasının mümkün olmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ANAMUR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ..... ilçesi, ..... mahallesinde yapılan kadastro çalışması sonucu 110 ada 106 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak Mera olarak tespit gördüğünü, davacıların taşınmazı 1995 yılında tarla satış senedi ile satın aldıklarını, o günden bu yana nizasız ve fasılasız olarak kullandıklarını, komşu 105 ve 107 parsellere davacıların malik olduklarını, bu yerin mera ile bir alakasının olmadığını ileri sürerek satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın mera kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar Hazine vekili, ... vekili, ... vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2018 tarihli ve 2016/224 E. 2018/124 K. sayılı kararıyla; 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince dava tarihine göre 5 yıllık hak düşürücü sürenin davada geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu yerin mera vasfında olmadığını, dava konusu yerin mera olmadığının keşif zaptında gerek mahalli bilirkişi beyanları gerekse bilirkişi heyetince ve tanık beyanları ile sabit olduğunu, dava konusu yerin özel mülkiyete elverişli tarla vasfında bir taşınmaz olduğunu, bu nedenle de 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, Mahkemenin dava konusu yerin vasfında hataya düştüğünü, henüz dava tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin dolmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 23.11.2020 tarihli ve 2019/416 E. 2020/1105 K. sayılı kararıyla; Mahkemece mera tahsis alanına itiraz edildiği kabul edilerek 5 yıllık süre içerisinde açılmayan davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazın tapulama tespit tutanağının düzenlendiği, tespit tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde eldeki davanın açıldığı, ancak kamu mallarının zilyetlik ve imar ihya ile kazanılması mümkün olmadığı gerekçesiyle davacılar tarafından açılan davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve imar-ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"Kamu malları:

Madde 16 – Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

...

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

...

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.

..."

3.3. Değerlendirme

Kadastro çalışmaları sonucu çekişmeli 110 ada 116 parsel sayılı taşınmaz önce ... ve ...'in kullandığı gerekçesi ile bu şahıslar lehine tarla vasfı ile tespit tutanağı düzenlendiği ancak komisyona itiraz edilmesi neticesinde dava konusu taşınmazın mera tahsis kararı sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmasına karar verildiği görülmüştür.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26.30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 14/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.