"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; 300 ada 7 parsel sayılı taşınmazın müşterek muristen intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın muris .... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, cevabında; taşınmazın muris ... ile bir ilgisinin bulunmadığını, kendi bileziklerini satarak taşınmazı satın aldığını, kadastro tespitinin bu nedenle doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.12.2014 tarihli ve 2010/235 Esas - 2014/877 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmazı davalının eşi, davacıların ise babası olan muris ....’nin, davalı ile evlendikten sonra ...'den satın aldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, her ne kadar tanık olarak dinlenen bayii ...'ün taşınmazın parasını muris...’den aldığını beyan etmiş ise de tarafların köyde yaşadıkları, yerel örf ve adetler gereği ticari ilişkilerde kadından çok erkeklerin muhatap olduğu, bu nedenle satış bedelini murisin ödemiş olmasının tek başına taşınmazın murise ait olduğunu göstermeyeceği, davacıların taşınmazın murise ait olduğunu ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.03.2018 tarihli ve 2015/19241 Esas, 2018/1972 Karar sayılı kararıyla “...çekişmeli taşınmazın davalı ve muris... tarafından ...’den birlikte satın alındığı ve üzerinde bulunan evin de davalı ve muris... tarafından satın alındıktan sonra birlikte yapıldığı ve birlikte zilyet edildiği dikkate alındığında; taşınmazın 1/2 payının davalı üzerine olan tapu kaydının iptal edilerek muris...’nin tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi; bakiye 1/2 payın ise davalı üzerinde bırakılması gerektiği” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.06.2020 tarihli ve 2018/653 Esas, 2020/228 Karar sayılı kararıyla, Yargıtay bozma kararı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının 1/2’ sinin iptal edilerek, tarafların murisi ...’in tüm mirasçıları (Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/318 Esas, 2004/246 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki mirasçıları adına miras payları oranında) adına tapuya kayıt ve tesciline, iptal edilmeyen bakiye 1/2 hissenin mevcut malik davalı üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın müstakilen davalı ... tarafından satın alındığını, kök murisin dinlenen kişilerin de belirttiği üzere içgüveyi olduğunu, davalı ...’in bileziklerini satarak üzerindeki evi inşa ettirdiğini, buna rağmen Mahkemece delillerin toplanmadığını ve bu sebeple mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro sonucu .... köyü çalışma alanında bulunan 300 ada 74 parsel sayılı 1.145,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere göre hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verildiğine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, alınması gereken bakiye 1.849,53 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.