Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5218 E. 2022/7642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili talebiyle açılan davada, davacıların zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmaz üzerinde zilyetliğe dayalı mülkiyet edinme koşullarını sağlamadığı ve taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkının bulunmadığı değerlendirilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; .... (.....) Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1981 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kamunun menfaatine bırakılmış yerlerden olduğu, bu nedenle kişiler adına tescilinin mümkün olmadığı, taşınmazın zilyetlikle özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde iktisabının mümkün olduğu kabul edilse dahi davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.10.2015 tarihli ve 2012/268 Esas, 2015/372 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 448,03 metrekarelik bölümün davacı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli ve 2016/10846 Esas, 2019/5254 Karar sayılı kararıyla, “6360 sayılı Yasa uyarınca Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 04.03.2020 tarihli ve 2019/185 Esas, 2020/61 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, davacılar tarafından zirai olarak herhangi bir işleme tabi tutulmadığı, çekişmeli taşınmazın eylemli hali ile köy yerleşim yeri içerisinde yer aldığı, davacıların bu bölüm üzerinde herhangi bir hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığını, bu bölümün davacılara ait olan parsel ile bütünlük arz ettiğini, Mahkemece bozma sonrası keşfen değerlendirme yapılmadan karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.