Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5236 E. 2022/7635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından ileri sürülen zilyetliğin zilyetlikle mülk edinmeye yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece Yargıtay'ın önceki bozma kararındaki gereklerin, özellikle hava fotoğrafı incelemesi, ek bilirkişi raporları ve keşif ile ilgili hususların tam olarak yerine getirilmemesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde; ..... ilçesi, .... köyünde bulunan 180 ada 5 parsel sayılı taşınmazın babalarından kaldığını, yapılan taksim neticesinde kendilerine isabet ettiği halde kadastro tespiti sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmesinin yerinde olmadığını belirterek tapu kaydının iptali ile kendileri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirtilerek davanın reddini sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/06/2005 tarihli ve 2002/105 E. 2005/112 K. sayılı kararıyla; davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 16/09/2003 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.081,43 metrekare bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/3’er payla kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20/03/2013 tarihli 2012/10231 E. 2013/3916 K. sayılı kararıyla, yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, çekişmeli taşınmazın tahsisli mera olup olmadığının ilgili yerlerden sorulması, mahallinde yeniden keşif yapılması, dava konusu taşınmazın davacılara ne şekilde intikal ettiği,

sürdürülen zilyetliğin süresinin ve şeklinin belirlenmesi, hava fotoğrafı incelemesi yapılması, önceki keşifte görev almayan farklı bir ziraat bilirkişisinden rapor alınması, taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş fotoğraflarının eklenmesi, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek netice hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/02/2016 tarihli ve 2013/58 E. 2016/31 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı, mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen 4.823,10 m2'lik alanın 30 yıl önce imar ihyasının gerçekleştiği, davacılara muris babaları tarafından fiili taksim sonucu bırakıldığı (B) harfi ile gösterilen 127.456,90 m2'lik taşınmazın ise kültür arazisi olarak kullanılmadığı, imar ihya görmediği, köy halkının hayvanlarını otlattıkları kadim mera olduğu anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne, Aydın ili .... ilçesi ..... Mahallesinde bulunan (köyü) 180 ada 15 parsel sayıda taşınmazın 02/09/2015 havale tarihli bilirkişi raporu ve ekinde bulunan krokide (A) harfi ile gösterilen 4.823,10 m2 miktarındaki taşınmazın davacılar adına hüküm yerinde gösterilen paylar ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrası, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinin birinci fıkrası, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

6.2.4. 6100 sayılı HMK’nın 326. maddesi, “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.

Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.

Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.” hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, davacılar lehine iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, bozma kararında taşınmazın imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise imar ihyanın yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman yapıldığı ve tamamlandığının araştırılmasının istenildiği, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafı incelemesi yapılması istenildiği halde inceleme yapılmamış, ziraat bilirkişisinin taşınmazın imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise imar ihyanın yapılıp yapılmadığı yapılmış ise ne zaman imar ihya işlemlerinin tamamlandığı hususlarını açıklamayan, taşınmazın keşif günündeki durumunu belirten soyut içerikli raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

6.3.2. Hal böyle olunca; Mahkemece, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/Mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına alınmalıdır.

6.3.3. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

6.3.4. Dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

6.3.5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki zirai bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın diğer bölümlerinin mera vasfında olduğu belirtildiğinden bu bölümler ile kabul kararı verilen bölüm arasında ayırıcı bir sınır olup olmadığını belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmelidir.

6.3.6. Jeodezi ve fotogrametri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç

yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli; ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada mevcut tapu kayıtlarının iptaline karar verilmeden tescil hükmü kurulması da hatalı olmuştur.

6.3.7. Tapu iptali ve tescil istemli davaların tapu malikine karşı açılması zorunludur. Çekişmeli taşınmaz davalı Hazine adına kayıtlı olduğuna göre davanın Hazine aleyhine yürütülmesi gerektiği halde ... ile Karacasu Belediye Başkanlığının davalı olarak gösterilmesi ve husumet itirazlarının reddine karar verilmesi ayrıca kısmen kabul kararı verildiği halde yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılması doğru değil ise de bu hususlar temyiz konusu edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.