"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı, 107 ada 21, 166 ada 1 ve 2, 171 ada 11 ve 184 ada 48 parsel sayılı taşınmazların kök murisleri ...’e ait iken onun ölümü ile mirasçılarına kalmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit edildiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının veraset ilamındaki payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında davacı 01.10.2012 tarihli dilekçesi ile 166 ada 1 ve 2, 171 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davasından feragat etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... duruşmadaki beyanlarında açılan davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.09.2013 tarihli ve 2008/183 E., 2013/196 K. sayılı kararıyla; kök murislerinden kalan bu yerlerde yasal mirasçı olan davacının da hakkı olması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 166 ada 1 ve 2 ile 171 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, 184 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle tamamı 140 pay kabul edilerek 20 payının davacı ... adına, 60 payının davalı ... adına ve 60 payının da ... adına tesciline; çekişmeli 107 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tamamı 20160 pay kabul edilerek davalı ...'a ait olan 1680 payın tapu kaydının iptali ile 240 payının davacı ... adına ve 1440 payının davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 tarihli ve 2015/13789 E., 2016/2023 K. sayılı kararıyla; “ ... Davacının, miras payına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle kesinleşen sicile karşı dava açtığı, davalıların ise taksim ya da mirasçılar arasında pay devri iddiasında bulunmayıp, ilk oturum beyanlarında, taşınmazların miras bırakan tarafından kendilerine bağışlandığı iddiasına dayanarak buna ilişkin senedi mahkemeye sundukları, mahkemece, davalıların dayanağını oluşturan bağış olgusu üzerinde durulmadığı, tapu kayıtları bulunmayan çekişmeli taşınmazların, muris tarafından sağlığında davalılara bağışlanıp bağışlanmadığı, zilyetliklerinin devredilip devredilmediği; bu yolla davalılar yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hükün vermeye yeterli bulunmadığı vurgulanarak yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 6100 sayılı HMK 31. maddede düzenlendiği üzere davanın aydınlatılması amacı ile davalı tarafın sunduğu 06.6.1986 tarihli senette imzası bulunan ve sağ oldukları anlaşılan tanık ve heyet üyelerinin tümü hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte, taraflar arasındaki çekişmenin çözümü için, miras bırakanın böyle bir senet düzenleyip düzenlemediği, düzenlemiş ise senede konu olan taşınmazların senette yazılı mevkileri de gözetilerek hangi taşınmazlar olduğu, senedin düzenlenmesinden sonra senede konu olan taşınmazların miras bırakan tarafından davalılara teslim edilip edilmediği davalıların zilyet olup olmadıkları, zilyetliklerinin ne zaman başladığı husuları tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmesi; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliler birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen karar
Bartın 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2016/247 E., 2019/419 K. sayılı kararıyla; yerel bilirkişi, tanıklar ve özellikle senet tanığının davalılara hibe edildiği belirtilen taşınmazları murisin ölümüne kadar kendisinin zilyet ve tasarrufunda bulundurduğu, bu taşınmazların bağışlandığına ilişkin bilgileri bulunmadığını, murisin vefatı ile taşınmazların davalılar tarafından ortak olarak kullanılmaya başlandığını belirttikleri, özellikle senet tanığının hibe senedinin davalılar tarafından kendisine getirilmesi üzerine okumadan imzaladığı yönündeki beyanı doğrultusunda bu taşınmazların muris tarafından ölümüne kadar zilyet edinildiği, taşınmazların davalılara devir edilmediği ve bu durumda davalılar yararına edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 166 ada 1 ve 2 ile 171 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, 184 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle tamamı 140 pay kabul edilerek 20 payının davacı ... adına, 60 payının davalı ... adına ve 60 payının da ... adına tesciline; çekişmeli 107 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tamamı 20160 pay kabul edilerek davalı ...'a ait olan 1680 payın tapu kaydının iptali ile 240 payının davacı ... adına ve 1440 payının davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Şevket ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, feragat nedeniyle reddine karar verilen taşınmazlar yönünden lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklara sürdürülen zilyetliğin muris ... Üstünsoy'un ölümüne kadar tek başına mı yoksa davalılar ile beraberce mi kullanıldığının sorulmadığını, eksik araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil isteminden ibarettir.
6.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
"Taksim ve kısmi iktisap hali" başlıklı 15. maddesinde ise “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinin 2. fıkrasında “ (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Kadastro sonucunda Bartın ili, .... ilçesi, .... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 107 ada 21 parsel sayılı 22.711,31 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, pay bağışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 2/24 payı ... oğlu ..., kalan payların da müşterekleri adına; 184 ada 48 parsel sayılı 992.66 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... çocukları ... ve ... adına tespit ve 28.01.2008 tarihinde tescil edilmiştir.
6.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV/2.) no.lu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV/3.) no.lu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
6.3.3. Ancak dava ve temyiz konusu taşınmazın yalnızca davacı payı çekişme konusu iken, talep aşılmak suretiyle dava konusu taşınmazların tamamının iptaline karar verilerek davalılara ait paylar yönünden davalılar adına tescil hükmü kurularak tescil sebebinin değiştirilmesi isabetsizdir. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1.Kararın (IV/6.3.2.) no.lu paragrafında açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının (IV/6.3.3) no.lu paragrafında açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 4. ve 5. fıkralarının hükümden çıkarılarak yerlerine gelecek şekilde "4-Bartın ili, Merkez ilçesi, ..... Köyü .... ... 184 ada 48 parsel sayılı 2 katlı kargir ev ve bahçe vasfı ile tapuya kayıtlı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, taşınmaz kadastro bilirkişisi ...'ün 17/12/2012 havale tarihli ek raporda belirtildiği üzere 140 pay kabul edilerek taşınmazdaki davalılar adına kayıtlı olan 10’ar payın ayrı ayrı iptali ile 20 payın davacı ... Kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 60’ar payın davalılar ... ve ... üzerinde bırakılmasına, 5-Bartın ili, Merkez ilçesi, Bakioğlu Köyü Saleybaşı Mevkii 107 ada 21 parsel sayılı tarla vasfı ile tapuya kayıtlı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, taşınmazın tamamı 20160 pay kabul edilerek davalı ... Oğlu ...'a ait 1680 payın tapusunun iptali ile 240 payın davacı ... Kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 1440 payın davalı ... Oğlu ... üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılarak 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK'nın 438/7. maddesi gereğince hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.