Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5362 E. 2021/7317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla inen taşınmazlar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemiyle açılan davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı ve tazminat istemi hususunda husumetin kime yöneltilmesi gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yolsuz tescil sebebiyle açılan davalarda hak düşürücü süre kural olarak uygulanmazken, murisin kadastrodan önce vefat etmesi halinde bu sürenin işleyeceği, somut olayda da murisin kadastrodan önce vefat etmiş olması ve 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine, ayrıca tazminat isteminin dayanağı belirtilmediğinden ve tapu sicilinden kaynaklanan davalarda husumetin Hazine'ye yöneltilmesi gerektiğinden, Hazine'ye husumet yöneltilmemiş olması sebebiyle de bu istemin husumet yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen dava, tapu iptali ve tescil, tazminat istemine ilişkindir.

Kadastro sonucunda Bandırma/ Paşabayır Mahallesi çalışma alanında bulunan 28 ada 8 parsel sayılı 3.826,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle İnhisarlar Umum Müdürlüğü adına tespit ve 04/12/1969 gününde tescil edilmiş; Bandırma/ ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 100 ada 12 parsel sayılı 504,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve 21/09/1970 gününde tescil edilmiştir.

Davacılar ... ve müşterekleri, miras yoluyla gelen hakka ve tapu kayıtlarına dayanarak, taşınmazların yolsuz olarak oluşan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmazların bedelinin taraflarına verilmesi istemiyle dava açmışlardır.

Davalı ... vekili, dava konusu 100 ada 12 parsel sayılı taşınmazın müvekkil belediye adına kayıtlı olmadığını, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini ve müvekkil belediyenin iyiniyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Sümer Holding A. Ş. ( Eski Ticari Ünvanı – Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A. Ş. ) vekili, dava konusu 100 ada 12 parsel sayılı taşınmazın müvekkil adına kayıtlı olmadığını, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yolsuz tescil hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davaların hak düşürücü süreye tabi olmadığı ancak bunun istisnalarından birinin, murisin kadastro tespitinden önce ölmesi hali olduğu, dosya kapsamına göre de davacıların murisinin kadastro tespitinden önce 1968 yılında öldüğü, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, davanın tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, Mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan davacı tarafça tazminat isteminin hangi hukuki sebebe dayandırıldığı açıkça belirtilmemiş ise de, TMK’nın 1007. maddesine dayanan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan davalarda husumetin Hazineye düştüğü, davacı tarafından da Hazineye husumet yöneltilmediğinden, davalılar yönünden husumet nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiği, mahkemece bu konuda ayrıca bir hüküm kurulmamış ise de ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacıların istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.11.2021 Pazartesi günü için yapılan tebligatlar üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ...Ş. vekili Avukat ... ... ve ihbar olunan Hazine vekili Avukat... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.11.2021 gününde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca temyiz edilen Sümer Holding A.Ş. ve ihbar olunan Hazine vekilleri için 3.815,00 'şer TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 4,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 29/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.