"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istekli davada, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair verilen karar davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla süresi içerisinde verildiği anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacıların dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Merkez ilçesi, ..... mahallesi çalışma alanında bulunan 109 ada 2, 3 ve 203 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro sonucunda davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa ki bu taşınmazların müşterek kök murislerinden intikal ettiğini ileri sürerek tapu kaydına, tapu dışı satın almaya ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak tapu iptali ve payları oranında tescil istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ...; davaya konu 109 ada 3 parsel sayılı taşınmazı tapulama çalışmalarından 20-30 sene kadar önce amcası.....'ten satın aldığını, bu taşınmazın tereke malı olmadığını, 109 ada 2 parselin ise komşusu 109 ada 3 parselden ayrıldığını ve satın aldığı taşınmaza dahil olduğunu, 203 ada 5 parselin ise müşterek muris Nazır Türk tarafından yaklaşık 35 sene önce kendisine devredildiğini bu taşınmazı imar ve ihya ederek fındık bahçesi haline getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/06/2010 tarih 2008/23 Esas, 2010/308 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, kök muristen intikal ettiği ve davacıların yasal miras payları bulunduğu gerekçesiyle dava konusu 109 ada 2 ve 203 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptaline, davacılar adına miras hisseleri oranında tesciline, 109 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin bahsi geçen kararı süresi içerisinde ... dışındaki davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 19.09.2011 tarihinde verdiği 2010/9217 Esas, 2011/4365 Karar sayılı kararı ile: "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayanak tapu kaydı ile kadastro çalışmalarında revizyon gören tapu kaydının tesisinden itibaren tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, varsa dayanaklarının istenilmesi, kadastro çalışmalarında revizyon görüp görmediğinin sorulması, nizalı taşınmazı çevreleyen parsellerin tapu kaydı ile tutanak suretleri ve varsa dayanak kayıtları da getirtilmesi, çekişmeli taşınmazı ve çevreyi iyi bilen kişiler arasından seçilecek elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve teknik bilirkişiler hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, keşif sırasında tapu kayıtları ve davacının tutunduğu sözleşmenin kapsamlarının kesin olarak belirlenmesi, komşu parsellere ait tapu kayıtları, tutanak suretleri ve varsa dayanak kayıtları ile tanık ve mahalli bilirkişi beyanları denetlenmesi, fen bilirkişisinden dayanak tapu kayıtları ile sözleşmenin kapsamını belirtir gerekçeli rapor alınması, taşınmazın öncesinin Temel Türk'ten mi yoksa tarafların ortak miras bırakanları Nazir Türk'ten mi geldiğinin kesin olarak tespit edilmesi, ortak miras bırakandan geliyor ise tüm mirasçıları ya da temsilcilerinin katıldığı paylaşma sonucu yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediğinin araştırılması, senet tanıklarının dinlenmesi, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri dinlenmek marifetiyle aykırılığın giderilmesine çalışılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinerek yerel mahkeme kararının bozulmasına hükmetmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin eldeki temyiz isteğine konu 12.03.2020 tarih, 2012/55 Esas 2020/140 Karar sayılı kararıyla 109 ada 3 parsele yönelik davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine diğer parsellere ilişkin önceki kararın kesinleştiği gerekçesiyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda bahsi geçen kararına karşı süresi içerisinde davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, çekişmeli 109 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tarafların müşterek murisinden intikal ettiği ve davacıların yasal miras payının bulunduğu, ne var ki bozma gerekleri yerine getirilip senet tanıkları dinlenmeden, uygulanan kayıtların kapsamı yöntemince tayin edilmeden eksik araştırma ve inceleme ile bozma kapsamına uygun olmayan tahkikat neticesinde davanın reddine karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
6.2 İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükümlerini içermektedir.
6.2.3 TMK'nın 599. maddesi hükmü uyarınca miras; murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.
6.2.4 TMK'nın “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde de;
“Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır…” hükmü öngörülmüştür.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, (IV/2.) nolu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV/3.) nolu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.